Bayramlar dertlerin azalmasına, hüzünlerin kaybolmasına, hasretliklerin bitmesine, aile büyüklerinin ziyaret edilerek onların hatırlanmasına vesile olurlar. Tabii ki eski bayramların ve ülkemizdeki bayramların tadı bir başkaydı. Uzakta gurbette olmamıza rağmen, bayramı daha da bayram tadında kutlamak bizlerin elindedir. Bayram tadında bir bayram kutlamak için; Kurban kesmenin yanısıra öncelikle bayram günü aile büyüklerimizi mutlaka ziyaret edelim, uzaktaysa arayalım, hal ve hatırlarını soralım, saygılarımızı sunalım. Eş, dost ve akrabalarımızı ziyaret edelim. Çocuklarımıza bayram sevinci yaşatalım. Danimarka’da, yabancı bir ülkede de, gurbet ilde de olsak, onlara da bayramın özelliğini anlatıp bizim bayram sevincimize ortak olmalarını sağlayalım, bayramdan ve güzelliklerinden haberdar edelim. Kısacası bayram gereklerini tam olarak yerine getirelim. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın ve tüm İslam aleminin bayramlarını kutluyor nice mutlu Bayramlar dileğiyle sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Bayramdan sözederken bayram kutlamasını yaparken iyi ilşkiler, iyi dostluklar kurmak ve devam ettirmek konusunda bazı düşüncelerimi de siz değerli okuyucularla paylaşmak istiyorum.
Dost olmak ve dost kalmak için, bazı konularda dikkatli olmak, bazı davranışlarda bulunmak gerekiyor. Özellikle DOSTA GİDEN YOLDA HEP İZİNİZ OLSUN diyorum. Yani dost kazanmak ve kazanılan dostluğun devamı için bir takım çabalar gerekiyor. Bunları sıralayacak olursak; Hatasız dost arayan dostsuz kalır. *Başkalarını bağışla,kendini hiç bağışlama. *Bencillik dostluğun zehiridir, bunu untma. *Karşınızdakini mutlaka dinleyin, karşınızdakini mi dinliyorsunuz, yoksa konuşmanız için mi sıra bekliyorsunuz kendinize sorun. *Arslanın da fareye borçlu olabileceğini düşünün. *Ahde vefalı olun. *Tenkit etmeyin, takdir edin. *Karşınızdakinin bakış açısını kavrayın onun gözüyle bakın. *Teknik bir meslek de bile başarının yüzde 15’i bilgiye, yüzde 85’i insanları iyi idareye bağlı olduğunu untmayın. *Duruşunuzu düzeltin. *Güleryüzlü olun, iletişim kurun. *İnsanlarla ilgilenin. *Dedikodu yapmayın. *Dürüst olun. *İltifat edin, müteşekkir olun.*Sesinizin tonunu kontrol edin. *Empati kurun. *Sempatik olun. *Tartışmayın, hiçbir tartışmanın galibi yoktur. *İşe dostça b aşlayın. *Hayır sözünün geri dönüşü zordur, sık kullanmayın. *Düşüncelerinizi başkalarının söylemesine fırsat verin, imkan sağlayın. *İnsanlara imkan verin cesaret verin mükemmeli yakalama arzusunu ateşleyin. *Büyük neticelerin küçük formüllerden doğduğunu hep hatırlayın. *Fedakarlık çiçeğin kökü olduğunu hep hatırlayın. *Herzaman iyi niyetli olun….
Aranılan bir dost, sığınılan bir liman olmak için yukarıda sayılanları hiç unutmamak ve hep uygulamak gerekiyor. Kendi dünyamızda gurbetler yaşamamak, en yakın arkadaşlarımıza gurbetler yaşatmamak için husumet kırgınlık ve fenalığa asla vakit ayırmamak fırsat vermemek gerekiyor sevgili okuyucular.
Affetmeyi, hoşgörüyü, mütevaziliği, sevgiyi saygıyı hiç ihmal etmeyip, ben değil biz kelimesini sık sık kullanmalıyız. Bazen sağır olmayı bazen âmâ olmayı bazen de dilsiz olmayı yeğleyerek, yangına körükle gitmemeliyiz. Geçici kırgınlıkları sürekli hale getirmeyip en kısa zamanda çözümleyip, dostlukları kalıcı kılmalıyız. Ünlü bir düşünür ’’Kardeşlerimi Allah yarattı, Ancak dostlarımı ben buldum’’ demesi oldukça doğru olsa gerek. Nasılki anne ve babamızı biz seçemiyor, ancak kaynana ve kayınbabamızı biz seçiyorsak, dostlarımızı da biz seçiyor, kalıcı olmasını da biz sağlıyoruz.
Tüm dostluklarınızın kalıcı ve sağlam olması, bayramınızın kutlu ve mutlu olması, gelecek günlerinizin umutlu olması ve sizlerin de hep aranılan sorulan beğenilen birisi olmanız dileğiyle, kalın sağlıcakla.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.