Daha önce duyduğum ve şu anda aklıma takılan mutlukuk sırları şöyle :
•Evimi bir parti sonrası temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam, bir çok arkadaşım var demektir.
•Faturalarımı ödeyebiliyorsam, bir işim var demektir.
•Pantolonum biraz sıkıyorsa, aç kalmıyorum demektir.
•Gölgem beni izliyorsa, güneş ışığını görüyorum demektir.
•Otobüsten indiğim yerden işyerime yolu uzun buluyorsam, yürüyebiliyorum demektir.
•Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyor ve bu eleştirileri başkalarından da duyuyorsam, konuşma özgürlüğümüz var demektir.
•Otobüs beklerken yanımdaki adam anahtarları ile oynuyor ve ben bu sesten rahatsız oluyorsam, duyuyorum demektir.
•Camları silmem, çatıyı onarmam gerekiyorsa, bir evim var demektir.
•Faturam yüklü geliyorsa, sorumluluğum var demektir.
•Yığınla yıkanacak ve ütülenecek çamasırlarım varsa, yığınla giyecegim var demektir.
•Çalar saatim sabahın köründe çalıyorsa, yaşıyorum demektir.
•Akşamları kendimi yorgun hissediyor ve bacaklarım ağrıyorsa, o gün üretici olmuşum demektir.
Nazım Hikmet, Saman Sarısı şiirinde ressam Abidin Dino’ya “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?”, ’Ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?’ diye sormuştu…
Yazımı kaleme aldığım bugün Ramazan Bayramının ilk günü. Şair Can Yücel’in bayram mesajıyla yazımı noktalıyorum.
Her gününüz bayram olsun!..
“Alnı açık yaşlanmaktır bayram, ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram… Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun!..”
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.