Danimarka’ya gelişimizin temel nedeni oralarda ki, kıt imkanlardan daha fazla imkanları bulmaktı.
Memleketimizde doğup büyüğüp buralara, gurbet ellere gelip hayata tutunmak, çocuklarımızı yetiştirmek, saygın bir aile reisi olmakta bir şans bizler için. Ne kadar ah çeksekte yurtdışının bize verdiği oldukça faydalar, kazançlar vardır. Bir takım şeylerimizi de alsa da kazançlı olduğumuz bir gerçek. İşte bu nedenle bir fayda maaliyet analizi yapıp, daha kazançlı olmak, daha başarılı olmak için gerekenleri yapmalıyız. Başarının anahtarı sevgidir, emektir, hedeftir, sabırdır, insandır. Babalarımızı analarımızı bir düşünün, neler çektiler, ne şartlarda büyüdüler, bizleri yetiştirmek için ne zorluklara katlandılar. Bizler de çocuklarımıza çok iyi eğitim imkanları sağlayarak, onların hayata daha iyi hazırlanmalarını, daha emin adımlarla yürümelerini sağlamalıyız. Bizler yurtdışına geldiğimizde eğitimin, yabancı dil bilgisinin ne kadar gerekli olduğunu anladık. Bu nedenle çocuklarımıza anadilin yanı sıra ikinci ve üçüncü bir yabancı dil de öğrenme imkanı vermeliyiz. Lisan bilmek diğer insanlarla ilişkiyi bulunduğumuz ülke makamlarıyla irtibat kurmayı, bizleri olduğumuzdan daha iyi hale getirmeyi, kısacası istediğimizi, derdimizi anlatmayı ve sorunlarımıza çözüm bulmayı, bizi daha mutlu etmeyi sağlar. Eğer dil bilmiyorsanız, adsız, dilsiz ve yanlız hissedersiniz kendinizi. Ancak buna rağmen dil konusunda bir takım eksiklerimiz varsa, sizleri bunalıma düşürmekten kurtaran ilgileriniz, hobileriniz ve uğraşlarınız olmalıdır. Bunlar güzel sanatlardan sosyal yardım kuruluşlarından çalışmaktan, görev almaktan, siyasete kadar gider.
İş hayatımızda, yabancı bir ortamda tutunmak ve başarılı olmak için çok uzun bir süre ve zorlu bir sürece ihtiyacımız olduğu herkesçe mağlumdur. Çözüm üretmek, başkaların önünde olmak zorundayız. En kestirme yol maharetlerimiz, zekamız ve becerilerimizdir. Bize Türkiye’de belki bazı işleri (temizlik, garsonluk, aşçılık, berberlik) yap deseler belki kendimize hakaret sayar istemeyiz. Ancak yurtdışında bu işlerin en iyisini en anlamlısını yaparak el üstünde tutulabiliriz. Temizlik, bahçe bakım işleri, bahçivanlık, müzik aleti çalmak, mühendis, doktor, avukat, muhasebeci, öğretmen, belki belediye meclis veya siyasi partilerde görev almak, siyaset yapmak bizlerin başarısını ortaya koyabilir ve çevremizdeki tanıdıklarımızdan bunların ortaya konduğu da bir gerçektir. Bugün bir çok gencimiz Danimarka’nın çeşitli birim ve kurumlarında önemli görevlerde bulunmakta, bir çok gencimiz de eğitimine devam etmektedir. Yabancı bir ülkede etkin ve yetkin olmak çok büyük bir keyiftir. Siz ilgiliyseniz yol açılıyor yer veriliyor destek veriliyor size. Sorunları çözüyorsanız kısa zamanda sizin gibilere de yardım edebiliyorsunuz. Bazen hayat sizleri aşağıya çekmeye çalışıyor. Oysa hayat basamakları sürekli tırmanmak, üst basamaklara çıkmaktır. Sizlerden daha iyi şartlarda yetişenlerin seviyesine gelmek, hatta onlardan daha iyi olmak için diğerlerinden daha çok çalışmak, daha hızlı koşmak zorundasınız. Mutlaka bir hedefiniz olmalı ve o hedefe ulaşmak için yılmadan yorulmadan çalışmalısınız. Hedefe yönelmek için harcanan çaba sizlerin bilincidir, azmidir. Unutmayın ki devamlı çalışma ve hedefe ulaşma gayreti insanı zinde tutarken bilinçlenmesine, değişmesine ve yenilenmesine de katkı sağlar, mutlu eder ve başarılı kılar. Eğer dün yaptığınız şey size hala çok iyi görünüyorsa, yeterli değilsiniz demektir.
Bilesiniz ki, başarının, çalışmadan önce geldiği tek yer sözlüktür. Başarı ulaşılacak son durak değil, bitmeyen yoldur. Başarılı insanların her zaman bir projeleri, başarısız insanların her zaman bir mazereti vardır. Başarılı insanlar her zaman çözümün bir parçası, başarısız insanlar ise sorunun bir parçasıdır. Siz siz olun her zaman çözümün parçası olun. Bilesiniz ki, fırsatların sayısı onları görecek insan sayısından daha fazladır.
Başarılı ve mutlu olmanız, mutlu kalmanız dileğiyle
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.