İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 75 yıl önce 10 Aralık’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edildi. Türkiye ise 1949 yılında imzacı oldu.
Hüseyin DUYGU
huseyin.duygu@haber.dk
Bildirge, tarihteki en ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, her bireyin özgürce, eşitçe ve onurlu bir şekilde yaşamasının ancak devletlerin uluslararası bir belge etrafında bir araya gelmesiyle mümkün olacağı düşüncesine dayanıyor.
İnsan hakları konusunda uluslararası alanda en temel belge olan bu Bildirge; ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler sebebiyle ayrımı gözetmeksizin hepimizin doğal insan haklarına sahip olduğunu vurgular. Yaşama hakkımız başta olmak üzere tüm haklarımıza insan onuruna yaraşır bir şekilde erişmemizi hedefler.
Dünya İnsan Hakları Günü’nde günümüzde özellikle çocuk hakları, mülteci hakları ve kadın haklarına dikkat çekiyor:
Nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine, etnik kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların yaşama hakkı başta olmak üzere; eksiksiz biçimde gelişme hakkı, zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma hakları var. Bu hakları korumak hepimizin sorumluluğu.
Yaşadığı ülkede zulümden kaçıp sığınma, bir statüye sahip olma, sığındığı ülkede temel hak ve özgürlüklerden yararlanma ve geri göndermeme ilkesinden yararlanma hakkı herkes için temel bir insan hakkı. Geri gönderme yasağını ihlal etmek, uluslararası hukuka göre işkence suçunu işlemek anlamına gelmekte.
Toplumsal cinsiyet eşitliği bir insan hakkı. Herkes, algılandığı ya da hissettiği cinsiyet ya da toplumsal cinsiyet sebebiyle zulme, ayrımcılığa, şiddete ve diğer hak ihlallerine uğramadan yaşama hakkına sahip.
İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Topraklarında insan hakları zaten derin bir krizin içinde. Bölgedeki Filistinli ve İsrailli örgütler insan haklarını korumak için çok önemli çalışmalar yapıyor. Bazıları İsrail yetkililerinin Filistinlilerin haklarına yönelik cezasız kalan sistematik ihlallerini denetlerken diğerleri, adalet arayışlarında hiçbir destek alamayacak mağdurlara ücretsiz hukuki yardım sağlıyorlar.
Türkiye’nin bugünkü tablosuna baktığımızda, haklarına erişemeyen kişilerin yaşamsal işlevlerini sürdürmelerinin artık daha da zor olduğunu görüyoruz. Derin ve kalıcı yoksulluk, sadece bir gelir düşüklüğü değil, aynı zamanda ciddi bir sosyolojik durum anlamına da geliyor. Örneğin, ailedeki anne babanın yoksulluğunun, onların temel haklarının kaybına neden olduğu gibi, o ailedeki çocukları da haklarının kaybına maruz bırakıyor. Bu da yoksul çocukların, eğitim, barınma, beslenme, enerji gibi temel haklardan doğrudan etkilenmesi anlamına geliyor. Derin ve kalıcı yoksulluk, sistemin en acımasız koşullarında yaşayan bu çocukların yetişkinlik dönemlerinde ailelerinden miras aldıkları yoksulluğu gelecek nesillere aktarmaları anlamına geliyor ve bu zincirin parçaları birbirine eklenerek devam ediyor.
Kadınlar, LGBTQI+ bireyler, çocuklar, yaşlılar, mülteciler, engelliler, mevsimlik işçiler, gençler ve Roman toplulukları gibi kırılgan grupların, ayrımcılık ve insan hakları şiddetinin neden olduğu yoksullukla karşı karşıya kaldığı biliniyor.
İşkence dünyada ciddi bir sorun olarak gündemde kalmaya devam ediyor. İşkenceye karşı mücadelede başta Danimarka olmak üzere kimi çağdaş ülkeler zorlama olmadan sorgulamaya yönelik bir dizi evrensel ilkenin geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapıyorlar.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Osman Kavala’nın Ocak 2024’e kadar serbest bırakılmaması halinde Türkiye delegasyonun oy hakkının askıya alınmasına karar verdi. Osman Kavala, İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay ve Selahattin Demirtaş, Avrupa için simge olmuş siyasi tutuklular. Türkiye bu konuda kısa sürede olumlu adım atmazsa, 2024’te Avrupa Birliği ile ilişkileri önemli ölçüde bozulacağa benziyor…
Eşit, adil ve onurlu bir yaşam için, insan haklarının korunması için hepimize düşen sorumlulukları bugün de hatırlatmak istedim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.