Danimarka’da 1 Kasım Pazar günü yapılan seçimlerde, yüzde 27,6 oranında oy alarak 50 milletvekili çıkaran Sosyal Demokrat Parti, seçimlerde en yüksek oyu alan parti oldu.

HABER.dk

KOPENHAG – Danimarka’da yapılan genel seçimlerde 14 partiden 12’si parlamentoya girmeyi başardı.

5.8 milyonluk ülkede halkın yüzde 84.1’nin oy kullandığı seçimlerde, Sosyal Demokrat Parti yüzde 27.6 oy oranı ile 50 sandalye elde ederek seçimlerde en yüksek oyu alan parti oldu. Liberal Parti Venstre ise yüzde 13,3 oyla 23 sandalye kazandı. Liberal Parti 2019 seçimlerden sonra yüzde 10’un üzerinde oy kaybı yaşadı.

179 sandalyeli parlamentoda, Sosyal Demokrat Parti’nin başını çektiği sol blok 87 milletvekili çıkarırken, Liberal Parti Venstre’nin başını çektiği sağ blok 72 milletvekilinde kaldı.

Çıkan sonuçlar, 12 partinin girmeyi başardığı seçimlerde, sol blokta bir araya gelen partilerin Grönland’dan ve Faroe Adaları’ndan seçilen 3 milletvekili ile 90 sandalyeye sahip olduğunu ve Başbakan Mette Frederiksen’in yeni hükümeti kurmak için yeterli sandalyeye sahip olduğunu gösteriyor.

Grönland ve Faroe Adaları Danimarka parlamentosunda ikişer milletvekili ile temsil ediliyor.

Sosyal Demokrat azınlık hükümetinin başındaki Frederiksen, sonuçlara rağmen başbakanlık görevinden istifa edeceğini kaydederek, daha geniş katılımlı yeni bir hükümet kuracağının sinyallerini verdi.

Öte yandan Ilımlılar Partisi ile oyların yüzde 9’unu alarak parlamentoda 16 sandalye elde eden eski Başbakan Lars Lokke Rasmussen’in, yeni hükümette belirleyici rol oynaması bekleniyor.

Rasmussen, ittifak lideri olarak Frederiksen’in hükümet kurma girişimini desteklese de bugüne kadar ülkenin yeni başbakanı olarak kimi görmek istediğine dair bir açıklamada bulunmadı.

İki dönem Başbakanlık yapan ve 2019 yılı seçimlerindeki yenilgisinin ardından merkez sağ Liberal Parti’den ayrılarak Ilımlılar Partisi’ni kuran Rasmussen’in başbakanlık görevine talip olup olmayacağı da belirsizliğini koruyor.

Başbakan Frederiksen, eski Başbakan Lars Lökke Rasmussen’in Ilımlılar Partisi’nin de yeralacağı  merkezde daha geniş katılımlı bir hükümet kurulmasına sıcak bakıyor. Başbakan Frederiksen, erken seçim kararı aldığında merkez sağ ve sol partilerden oluşan geniş katılımlı bir hükümete sıcak baktıklarını açıklamıştı.

Parlamentodaki yeni çoğunluk, Başbakan Frederiksen’i yeni bir hükümet kurulması için Kraliçe 2. Margrethe’ye sunması konusunda görevlendirdi.

Seçimlerde 3 Türk kökenli adayın partileri yüzde 2’lik barajı aşamayarak parlamentoya giremedi. Holbaek kentinden Bağımsız Yeşiller Parti’den (Frie Grönne) aday olan Ahmet Üzümcü ve başkent Kopenhag bölgesinden, Esra Ocak Kuzey Jutland bölgesinden ve Hristiyan Demokrat Parti’den aday olan Elif Demir Gökçe’nin partileri yüzde 2’lik barajın altında kaldı.

Türkiye kökenli diğer 10 adayın kazanıp kazanmadığı ise tercihli oyların sayılmasından sonra netlik kazanacak.

Haziran 2019’da göreve gelen Başbakan Frederiksen liderliğindeki azınlık Sosyal Demokrat hükümeti, salgında toplumu virüsün mutasyonundan korumak için milyonlarca sağlıklı vizonun öldürülmesi emrini verdiği gerekçesiyle eleştirilerin odağındaydı.

Ayrıca hükümetin merkez sol müttefiklerinden Sosyal Liberal Parti’nin, Frederiksen’in erken seçim çağrısı taahhüdü vermemesi halinde güven oylaması tehdidinde bulunması üzerine Danimarka’da erken seçim süreci ivme kazanmıştı.

Başbakan Frederiksen sol partilerin desteğiyle bir azınlık hükümetini yönetiyordu.