Albinizmli bireyler, görülme oranının daha yüksek seyretmesi ve hastalığa ilişkin toplumsal farkındalığın düşük olması nedeniyle en çok Afrika ülkelerinde insan hakları ihlallerine uğruyor.
Fatma Esma Arslan Özdel
Fotoğraf: Cem Özdel/AA
Uzuvları büyücülükte kullanılan albinolar, yaşadıkları ülkelerdeki seçim ve önemli spor müsabakalarının yapılacağı dönemlerde kaçırılma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Seçim veya bir müsabakanın kazanılması için albino kanının akıtılması gerektiği batıl inancı nedeniyle birçok albino bu dönemlerde öldürülüyor.
Albinolar, söz konusu dönemlerde ya hiç sokağa çıkmıyor ya da kırsaldaki küçük ve nispeten güvenli yerleşim alanlarına göç ediyor.
Birçok Afrika ülkesinde “insan dışı varlık” olarak kabul edilen albinolar, bu nedenle eÄŸitim alamıyor, iÅŸ hayatına giremiyor hatta aileleri tarafından bile kabul görmüyor.
Görüldüğünde ÅŸans veya ÅŸanssızlık getirdiÄŸine inanılan albinolar, fiziki zorlukların yanı sıra Afrika’da neredeyse yıl boyu devam eden güneÅŸli hava ve ayrımcılıkla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Çoğu zaman ebeveynleri tarafından da kabul görmeyen albinolar, çocuk yaşta evden atılıyor ve yaşamlarına sokaklarda devam ediyor.
AA muhabiri, 13 Haziran “Dünya Albinizm Farkındalık Günü” kapsamında yaklaşık 10 bin 500 Albino bireyin yaÅŸadığı Senegal’de farklı gelir gruplarından albinolarla görüştü, Senegal Ulusal Albinizm DerneÄŸi (ANAS) BaÅŸkanı Mouhamadou Bamba Diop’dan da ülkedeki albinoların sorunlarına iliÅŸkin bilgi aldı.
“Hiçbirimiz çocukluÄŸumuzu yaÅŸayamadık”
Dakar’da yaÅŸayan 20 yaşındaki Raby Diallo Diop, toplumda albinoların hiçbir iÅŸi yapamayacağına iliÅŸkin var olan inanç nedeniyle iÅŸ bulamadığını ve bu nedenle güneÅŸ kremi almakta çok zorlandığını söyledi.
“Önceden Senegal’de albino görünce yere tüküren, tükürmezse öleceÄŸini zanneden çok büyük bir kitle vardı. SokaÄŸa çıkmak zorunda kaldığımda cadı muamelesi görüyordum. Hala beni görünce yere tükürenler var ama sayısı azaldı.” diyen Diop, toplumun bilinçlenmesinde derneklerin önemli rol oynadığını dile getirdi.
Diop, seçim zamanlarında büyük bir korku yaşadıklarının altını çizerek, etrafında birkaç arkadaşının bu dönemlerde büyücülük faaliyetleri nedeniyle öldürüldüğünü anlattı.
Albinoların iyi eğitim alma şansının da çok düşük olduğuna işaret eden Diop, şöyle devam etti:
“Gözlerimiz iyi görmediÄŸi için sınıfta en önde oturmamız lazım ama öğretmenler bizi dışlayarak en arka sıraya oturtur ve bizimle asla muhatap olmazdı. ÇoÄŸu albino bu nedenle okulu bıraktı. Okulda hiç arkadaşımız olmazdı, daima dalga konusu olurduk. Öğretmenler de öğrenciler de bize çok kötü davranırdı. Hiç çocuk olamadım aslında, hiçbir zaman sokakta çocuklarla oynayamadım. Okul arkadaşı nedir bilmem. Çünkü albinolarla kimse oynamazdı, kimse arkadaÅŸlık kurmazdı. Hiçbirimiz çocukluÄŸumuzu yaÅŸayamadık. Bu hala içimde yaradır.”
“Ailem haricinde kimse beni yanında istemiyor”
Kaolack kentinde yaÅŸayan 15 yaşındaki Siran Ndiaye da Kaolack’ta 45-50 dereceye ulaÅŸan sıcaklığın kendisini çok zorladığını ama en çok ayrımcılıktan bunaldığını söyledi.
Ndiaye, “Ailem haricinde kimse beni yanında istemiyor. Hiçbir zaman yaşıtlarımla arkadaÅŸlık kuramadım. Hep küçümsendim, aÅŸağılandım. Okula da gidemedim. Kalabalık ve neÅŸeli kız gruplarına öyle özeniyorum ki ama benimle kimse muhatap olmuyor. Oysa ben görülmek ve duyulmak istiyorum. En büyük hayalim de bize yapılan haksızlıkların hesabını soracak, bu zinciri kıracak güce kavuÅŸmak.” ifadelerini kullandı.
“Seçim zamanlarında çok tedirgin oluyorum”
Ãœlkenin kuzeyindeki Dagana ÅŸehrinde yaÅŸayan, eÄŸitimi için Dakar’a gelen 24 yaşındaki Soukeyna Diakhate de üniversitede hocalarının ve arkadaÅŸlarının kendisine çok yardımcı olduÄŸunu belirtti.
Diakhate, üniversitedeki ortamın aksine sokakların hala albino bireyler için tehlikeli olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“SokaÄŸa çıktığımızda hala ‘poune (yerel dil Volofçada albino bireyler için kullanılan olumsuz bir ifade)’ diyerek arkamızdan bağırıyorlar. Nereye gitsem gözler devamlı üzerimde. Özellikle seçim zamanlarında çok tedirgin oluyorum ve Dakar’dan ayrılarak ailemin olduÄŸu ÅŸehre Dagana’ya dönüyorum. Kendimi ancak orada güvende hissediyorum. Orada da tam manasıyla rahat deÄŸilim. Dagana’da bir arkadaşım vardı, yediÄŸimiz içtiÄŸimiz ayrı gitmiyordu ama sonra öğrendim ki amacı benim saçımı kesmekmiÅŸ. Bir büyücü ona albino saçı getirirse zengin olacağını söylemiÅŸ. Albinoysanız ve birileri sizinle arkadaÅŸ olmak istiyorsa muhakkak sizden alacağı bir ÅŸey vardır.”
“Sorun albino olmak deÄŸil, sorun toplum”
Kendisi de albino olan ANAS BaÅŸkanı Diop da üniversite eÄŸitimi için ABD’ye gittiÄŸinde albinoların sıradan insanlar gibi yaÅŸadığını ÅŸaÅŸkınlıkla gözlemlediÄŸini anlattı.
Diop, “Sorun albino olmak deÄŸil, sorun toplum. GüneÅŸ bize zarar veriyor ve görüş problemimiz var evet ama ‘En büyük sorun ne?’ derseniz, ayrımcılık. Hem de her aÅŸamada ve toplumun her kademesinde yapılan ayrımcılık. Afrika’da albino bir bireyseniz yok sayılıyorsunuz. Hükümet programlarına da dahil edilmiyorsunuz.” dedi.
Albino bireylerin haklarını koruyan özel kanunlara ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Diop, aynı zamanda toplumu bilinçlendirmek için de yetkililerin çaba sarf etmesi gerektiğini vurguladı.
Diop, albino bireyler için sağlık imkanlarına erişimin de hayati önem taşıdığını belirterek, şunları söyledi:
“GüneÅŸ kremine ve saÄŸlık hizmetlerine ulaÅŸmamız çok önemli. Albinoların büyük bir kısmı sefalet içinde yaÅŸarken, sokaklarda dilenmek zorunda kalırken 50 dolarlık bir kremi nasıl kullansın? Ya da nasıl dermatoloÄŸa gitsin? EÄŸitim alamıyorlar, çalışamıyorlar, dışlanıyorlar ve çoÄŸu kimsesiz. Albinoların insan onuruna yakışır ÅŸekilde yaÅŸamaya hakkı var. Ben ÅŸanslıydım, annem babam aydın insanlardı, bana hep destek oldular ama albinoların çoÄŸu yapayalnız. Öyle albinolar tanıdım ki bu toplumsal yaftalama yüzünden canlarına kıydılar. Toplumu bilinçlendirmemiz çok önemli, akabinde de saÄŸlık hizmetlerine ücretsiz ulaÅŸmamız gerek yoksa cilt kanseri kaçınılmaz.”
Diop, bazı Afrika ülkelerinde albinolarla ilgili hükümet programları baÅŸlatıldığını ve Senegal’in de bu konuda adım atması gerektiÄŸini sözlerine ekledi.
“Ä°nsanlar size yaratıkmış gibi davranıyor”
Dakar’ın Thiaroye banliyösünde hemÅŸire asistanı olarak çalışan 41 yaşındaki Khadidiatou Ndong da hiç hatırlamak istemeyeceÄŸi bir eÄŸitim hayatı geçirdiÄŸini kaydetti.
Ndong, “Ä°nsanlar size yaratıkmış gibi davranıyor, sizi görünce göz göze gelmemek için kıyafetlerini baÅŸlarına geçiriyor, yoksa çocuklarının albino olacağına inanıyor. Okulda da tek başınasınız, öğretmenler de dahil kimse sizinle konuÅŸmuyor. Diploma almak için yılmadan savaÅŸmanız lazım ki çoÄŸu bunlara dayanamayıp eÄŸitimini yarıda bırakıyor. Bize en çok bu ön yargılar zarar veriyor.” diye konuÅŸtu.
AA
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.