Sosyaldemokrat Milletvekili Mattias Tesfaye, “Velkommen Mustafa” (Hoşgeldin Mustafa) adlı bu kitabında son 50 yıldaki Sosyaldemokratlar’ın yabancılar politikasını ve yabancılar politikalarında görülen değişimleri, gerekçelerini irdeliyor. Mesleği tuğla duvar ustalığı olan Mattias Tesfaye, bugün mecliste yabancılar politikası konusunda da partisinin sözcüsü konumunda.
Mattias Tesfaye bu kitabını hazırlarken yabancılar politikalarına ilişkin çok geniş kapsamlı arşivleri incelemiş, son 50 yılda partinin meclisteki yabancılar politikaları sözcüleriyle, millevekilleriyle, Kopenhag’ın batı bölgesindeki Belediyelerin Belediye Başkanları ve partinin ileri gelen kişileriyle (eski başbakan Poul Nyrup Rasmussen dışında) röportajlar yapmış.
Mattias Tesfaye, son 50 yılın Sosyaldemokratlar’ın yabancılar konularındaki politikalarını 7 ayrı döneme ayırarak, örneğin; 1965 – 1981, 1976 – 1986, 1986 – 1989 gibi, sunuyor. Kitabın son bölümünde de, kendi görüşleri açısından “Gerçek Sosyaldemokrat” kavramının ne olduğunu 12 sayfa içinde anlatmaya çalışıyor.
Son 50 yıl içinde Danimarka’ya ayrı ayrı dönemlerde, ayrı ayrı dalgalar halinde yabancılar geldi. Kimi göçmen kimi de ilticacı olarak. 1970’li yıllarda Türkiye’den yabancı işçiler, 1990’lı yıllarda Eski Yugoslavya’dan ilticacılar geldi. En son olarak da şimdi Suriye’den geliniyor. Bu göçmen ve mülteci dalgaları, doğal olarak, görüş ayrılıkları sadece partiler arasında değil Sosyaldemokratlar arasında da iç bölünmelere yol açtı.
“Velkommen Mustafa” kitabı, Sosyaldemokratlar’ın yabancılar politikaları konularındaki birbirine ters düşen görüşlerini, o kadar ki, bu farklı görüşlerin bir dizi partiliyi partiyi terk ettirecek kadar parti içi güç mücadelelerine nasıl dönüştürüldüğünü ortaya koyuyor.
Başka ülkelerden gelerek Danimarka’da yaşamayı seçmiş insanları yakından ilgilendiren oldukça derin ayrıntıların yer verildiği bu kitap, buralara gelinen yıllardan bu yana geçen zaman içinde kendileri hakkında alınmış kararları, toplumun kendi haklarındaki politik, sosyal, kültürel vb.gibi yaklaşımlarını yeniden anımsamak açısından çok anlamlı.
1981’de yabancı uyruklulara yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmesi, Kraliçe Margrethe II.’nin geleneksel yılbaşı konuşmalarındaki yabancılara ilişkin görüşleri, Göçmenlerin ve mültecilerin yoğun yaşadıkları belediyerin Sosyaldemokrat belediye başkanlarının yumuşak gördükleri yabancılar politikalarına isyanları, 2001’de işbaşına gelen Danimarka Halk Partisinin desteğindeki VK-hükümetinin Yabancılar Yasasını sertleştirmesi ve bunun Sosyaldemokratlar’ın gelecekte izleyeceği yabancılar politikalarını nasıl etkilediği, yabancılar politikalarının genel ve yerel seçimlerde oynadığı ağırlıklı rol, bugünkü Mette Frederiksen liderliğindeki Sosyaldemokratlar’ın yabancılar politikalarındaki tarihi ağır sertleştirmeleri desteklemesi ve gerekçeleri ve daha bir çok konu bu kitapta ayrıntılarıyla sunuluyor.
Diğer ilginç bir nokta da; Türkiye’den Danimarka’ya ilk gelen 1. Kuşak göçmenlerin (daha doğrusu misafir işçilerin) kendilerine en yakın gördükleri Sosyaldemokratlar, aslında 1967 yılında yabancı işçilere kapıların açılmasına karşı çıkmıştı. İşçi sendikaları yabancılara kapıların açılmasını istemiyordu. Sendikalar, işgücü açığının dışarıdan işçi getirilerek değil, başkaca metodlarla kapatılmasında direniyordu. Bu direnişin öncüsü de, yine yabancı işçilerin en çok sevdiği saydığı o zamanki işçi sendikaları lideri ve daha sonraki yıllarda uzun süre başbakanlık yapmış olan Anker Jørgensen idi. Yine yabancı işçi alımını 1973’te bir yasa çıkararak durduran da Sosyaldemokratlar hükümetiydi.
Mattias Tesfaye, bir bakıma bir tartışma niteliğinde olan bu kitabında, “Partinin geleneksel mirası olan uluslararası dayanışma ilkesinde israr edilmeli mi yoksa ülkenin ulusal çıkarlarına mı daha çok ağırlık verilmeli?” sorusunu ortaya atıyor.
Habeşistan kökenli bir göçmenin oğlu olan Mattias Tesfaye, yabancıların yoğun yaşadığı Kopenhag’ın Batı Bölgesinde yaşıyor. Mattias Tesfaye, kitabında bu bölgede oturan mültecilerle ve meclis politikacılarına yaptıkları tüm ciddi uyarılarına rağmen görüşlerine ender yer verilen bu bölgedeki belediyelerin Belediye Başkanlarıyla da röportajlar yapmış ve kitabında yer vermiş.
Kitabın ilginç bir noktası da Sosyaldemokratlar’ın bugünkü partilerle olan ilişkileri. Tesfaye, “Sosyaldemokratların doğal işbirliği partileri ne Birlik Listesi (Enhedslisten), ne Radikaller (De Radikale), ne de Danimarka Halk Partisi’dir.” diyor. Mattias Tesfaye’ye göre Sosyaldemokratlar, liberal parti Venstre ile işbirliği yapmalıdır.
Politikayla, toplumsal gelişmelerle ilgilenenler ve kendi göçmen tarihini bilmek, an lamak isteyenler için oldukça yararlı bir kitap. “Hoşgeldin Mustafa” adının verildiği bu kitabı göçmen kökenli birinin yazmış olması kitaba daha da anlamlı bir cidiyet veriyor.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.