Mart ayında Küba’daydım
Hüseyin DUYGUÂ
Arkadaşım CoÅŸkun’la Küba’nın sıcacık günlerini, mor geceleri yaÅŸamak için mart ayında Almanya’dan bindik uçaÄŸa. 10,5 saat uçtuktan sonra  Havana’nın doÄŸusundaki kumsal kent Varadero’ya vardık. Havalanında bizi bekleyen otobüse daha binmeden ılık bir rüzgar ısıttı bizi, tam düşlediÄŸim gibi bir hava. Kışın yazı yaÅŸamak lüksü bu olmalıydı! Küba’ya varır varmaz nedense Nazım Hikmet’i düşünüyorum. Havana’ya devrimci hükümetin davetlisi olarak 13 Mayıs 1961’de gelmiÅŸ Nazım Hikmet. Avrupa’da tanıdığı dostu, Kübalı ÅŸair Nicolas Guillen tarafından Havana’da ağırlanmış.
Küba üstüne genel bir bilgi
Küba ABD’ye sadece 150 km uzaklıkta. KomÅŸuları Meksika, Bahamalar, Jamaika, Haiti ve Dominik Cumhuriyeti.1492’de, Kristof Kolomb bizim kaldığımız ÅŸehre yakın bir noktada karaya çıkmış ve ÅŸuan Küba’ya ait olan bu adada Ä°spanya Krallığı için hak iddia etmiÅŸ. Küba, 1898’de biten Ä°spanya-Amerikan Savaşına kadar Ä°spanya’nın bir toprağı olarak kalmış, ve 1902’de BirleÅŸik Devletler’den resmi bağımsızlık kazanmış.
Küba 11 milyonu aÅŸkın insanın yurdu ve Karayipler’de en geniÅŸ yüzölçümüne sahip olmanın yanı sıra en kalabalık ada. Küba, etrafındaki sular tarafından ılıklaÅŸtırılmış bir tropikal iklime sahip. Aynı zamanda Karayip Denizi’nin sıcak suları ve adanın Meksika Körfezi’nin karşısında olması adayı kasırgalara açık hale getirmiÅŸtir. 1232.5 km uzunluÄŸundaki Küba Adası yeryüzündeki en büyük 13. adası.
Kristof Kolomb’un birinci yolculuÄŸunda keÅŸfederek (Ekim 1492) Ä°spanyol toprağı ilan ettiÄŸi Küba’da ilk kalıcı yerleÅŸim 1511’de kurulmuÅŸ. Sömürgecilerin baskı ve sömürüsü, salgın hastalıklar, açlık ve göçler yerli nüfusunu 5 bine kadar düşürmüş. 18. yüzyıla’ a girilirken bölgede saÄŸlanan barış ve düzenle birlikte sömürgenin nüfusu 50 bine ulaÅŸmış. Ä°spanya’dan düzenli gemi seferlerinin baÅŸlaması Havana’nın ticari ve stratejik önemini artırmış. Bu arada hayvancılığın, tütün ve ÅŸekerkamışı üretiminin artırılması ve iÅŸgücü için Afrika’dan çok sayıda köle getirilmesi adada köklü bir deÄŸiÅŸim yaratmış. 1865’te köle ticaretinin sona ermesiyle ortaya çıkan iÅŸgücü açığını kapatmak için adaya sözleÅŸmeli işçi olarak Meksika yerlileri ve Çinliler getirilmeye baÅŸlanmış.
Ä°spanyol sömürgecileri, Küba’da büyük ÅŸeker ve tütün tarlaları açmış. Küba’nın, uzun yıllar, yalnızca Ä°spanya ile ticaret yapmasına izin verilmiÅŸ. Bu nedenle, ada, bir kaçakçılık cenneti oluÅŸmuÅŸ. – Havana, ilk baÅŸkent Baracoa’ya göre daha korunaklı olduÄŸundan, 1607’de baÅŸkent yapılmış. – Küba, 1762’de Ä°ngiltere tarafından iÅŸgal ediliyor. 1763’te ise, Ä°spanya’ya, Florida (bugünkü ABD) karşılığında geri veriliyor. – 1830’larda, Küba nüfusunun yarıdan fazlası, Afrikalı. Bunların büyük bir bölümü, köle; gerisi, özgürlüğünü kazanmış eski köle. – 1830’da Küba, Haiti’yi geçerek, dünyanın en büyük ÅŸeker üreticisi oluyor. – Küba’da, kölelik döneminde, köleler, sabah 4:30’da uyandırılıyor; 6:00’da çalışmaya baÅŸlıyor ve 20:30’da ‘yat’ zili çalıyor. – Köle sahipleri, yılda bir gün, kölelerinin kendi danslarını yapmasına izin veriyor. Karnavallar da böyle doÄŸuyor. Küba’ya tren ilk kez, 1837’de ÅŸekerleri limana taşımak için geliyor. – 10 Ekim 1868’de kölelerine özgürlüğünü veren Carlos Manuel de Cespedes, Küba tarihinde önemli bir kiÅŸilik. KöleliÄŸin kaldırılmasını isteyen Cespedes’in mücadelesi, Küba bağımsızlık savaÅŸlarını tetikliyor. Cespedes’in isyan çaÄŸrısı, yanıtsız kalmıyor. Bağımsızlık isteyen Kübalılar, Ä°spanyol sömürgecilere karşı ayaklanıp Bayamo kentini ele geçiriyor; devrim hükümeti oluÅŸturuyor ve Cespedes’i devlet baÅŸkanı yapıyorlar. Cespedes’in önderliÄŸindeki ayaklanma, kanlı bir biçimde bastırılıyor; ancak, bu, isyancılar için bir baÅŸlangıç oluyor. Ä°syanlar durulmuyor; ve 19. yüzyıl sonunda, Küba’nın ulusal kahramanı Jose Marti ile doruÄŸuna ulaşıyor. Jose Marti, 1892’de, ABD’de sürgündeyken, tüm bağımsızlık yanlılarını biraraya getiren Küba Devrimci Partisi’ni kuruyor. Åžair ve gazeteci Jose Marti, 19 Mayıs 1895’te, cephede ÅŸehit düşüyor. Marti’nin yoldaÅŸları olan Maximo Gomez ve Antonio Maceo, doÄŸudan batıya doÄŸru, sömürge ordusunu püskürtüp Küba’yı özgürleÅŸtiriyor. 1898’de, Küba, bağımsız oluyor. Aynı yılın 15 Åžubatı’nda, Havana’da bir ABD gemisinde patlama oluyor ve 250 denizci ölüyor. ABD, bundan Ä°spanya’yı sorumlu tutuyor.
ABD, Küba bağımsız olmuÅŸken, bu patlamayı gerekçe göstererek savaÅŸa giriyor ve Ä°spanyol donanmasına saldırıyor. Böylece, barış antlaÅŸmasında taraf oluyor. Küba’nın kabul edilmediÄŸi antlaÅŸmayla, son Ä°spanyol valisi, ada’yı, ABD’li generale bırakıyor. Bu korkunç olay, ABD’nin Küba üstündeki hain planlarını uygulamaya döküşünün baÅŸlangıcı… ABD’nin ilk icraatlarından biri, kağıt üstünde bağımsız olan Küba Meclisi’nden ABD’ye askeri müdahale hakkı geçirmek oluyor. ABD, Küba’da askeri üs açma hakkı kazanıyor. Bu dönemde açılan üslerden biri, ÅŸu anda da ABD elinde olan Guantanamo. Bu dönemde, ABD, iÅŸine gelmeyince asker gönderiyor Küba’ya, meclisten geçen karara dayanarak. Küba’nın ABD’den bağımsız olarak dış siyaset ve ticaret yürütmesi, yasaklanıyor. Küba, 20 Mayıs 1902’de, kağıt üstünde resmen bağımsız oluyor; ancak, ABD kuklası diktatörlerden baÅŸkası yok devrime kadar olan dönemde. Küba Komünist Partisi, 1925’te kuruluyor. Partinin önde gelen yöneticisi ve öğrenci lideri olan Julio Antonio Mella, 1929’da, Meksika’da, sürgündeyken, Kübalı diktatörün kiralık katilleri tarafından öldürülüyor. Diktatör Machado, büyük gösteriler ve grevler sonucunda, birkaç yıl sonra, ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor. – 1940’da, asker Batista’nın 4 yıl sürecek devlet baÅŸkanlığı dönemi baÅŸlıyor. Batista, 1952’de yeniden, ancak bu kez askeri darbeyle iktidara geliyor. ABD, darbeyi destekleyip yeni hükümeti tanıyor. Batista, Küba topraklarını ABD’lilere ve Ä°ngilizlere satıyor. Rüşvet, adam kayırmacılık ve ABD hayranlığı yaygınlaşıyor. Yasal mücadele yollarının ABD ordusu nedeniyle çoktan tükendiÄŸi bu timsah biçimindeki adada, öğrenci lideri Fidel, tarih sahnesine, 26 Temmuz 1953’te, Moncada Kışlası Baskını’yla çıkıyor. Bu, Jose Marti’nin doÄŸumunun 100. yıldönümü. 26 Temmuz, günümüzde Küba’da resmi tatil.  Fidel, baÅŸarısız olan baskında saÄŸ ele geçiyor, hapse atılıyor ve 2 yıl sonra genel afla serbest kalıp Meksika’ya sürgüne gidiyor.
Meksika’da, Arjantinli Che Guevara (Ernesto Guevara de la Serna) ile birlikte, devrim hazırlığı yapıyor. 25 Kasım 1956’da, Fidel ve 81 devrimci, Granma yatıyla Küba’ya dönüyor. DoÄŸudaki daÄŸ sıralarında (Sierra Maestra) gerilla ordusu kuruluyor. Ordu, köylülerden, öğrencilerden ve asker kaçaklarından oluÅŸuyor. Castro, doÄŸudaki Santiago de Cuba’ya girerken; Che Guevara, Havana’ya 1 Ocak 1959’da giriyor. Fidel ise, bir hafta sonra ulaşıyor Havana’ya. Küba Devrimi’nde, kentlerdeki mücadeleden sonuç çıkmayınca, köyden kentleri kuÅŸatma stratejisinin uygulandığı görülüyor. Çok az kaynaÄŸa sahip olan devrimciler, kışlaları ele geçirip buralarda bulabildikleri mühimmat ve malzemeyle güç kazanıyorlar. Devrim Hükümeti’nin ilk icraatlarından biri, köylülere okuma-yazma öğretmek için devrimci öğrencileri köylere göndermek oluyor. Kısa sürede, adada, okuma-yazma bilmeyen kalmıyor. Toprak aÄŸalığı kaldırılıyor. ABD’lilere ait topraklara el konuluyor. Bunun üzerine, ABD, Küba’ya karşı ambargoya baÅŸlıyor. – 17 Nisan 1961’deki ünlü Domuzlar Körfezi Çıkartması, baÅŸarısız oluyor; çünkü çıkartma, halkın devrimci hükümete karşı ayaklanacağını varsayıyor. Oysa, özgürlüğe ve eÅŸitliÄŸe susamış Küba halkı, devrim hükümetinin yanında yer alıyor. Devrimden sonra, kumandan Che Guevara, Sanayi Bakanı ve Merkez Bankası baÅŸkanı yapılıyor.
Sosyalist Küba
Ä°ktidara geldikten sonra köklü toprak reformu gibi adımlarla geniÅŸ bir kesimin desteÄŸini kazanan Fidel Castro, ittifak kurduÄŸu Küba Sosyalist Halk Partisi ile birlikte yönetimde ağırlığını koyuyor. Aynı dönemde Küba, Latin Amerika’daki devrimci hareketlere verdiÄŸi destekten dolayı diplomatik yalnızlığa itiliyor.
1970’lerde ekonomide baÅŸlayan düzelme ile birlikte parti ve devlet istikrarlı bir yapıya kavuÅŸturuluyor. Bu arada Castro’nun yönetimdeki etkinliÄŸi de pekiÅŸiyor. 1979-1982 arasında BaÄŸlantısızlar Hareketi’nın dönem baÅŸkanlığını yürüten Küba’nın Sovyetler BirliÄŸi ile olan iliÅŸkileri doÄŸrultusunda Angola ve Etiyopya ‘ya asker göndermesi, baÄŸlantısız bir ülke olan Afganistan’ın Sovyetler BirliÄŸi tarafından iÅŸgal edilmesine tepkisiz kalması Üçüncü Dünya’da bazı tepkilerle karşılaÅŸmasına yol açtı. 1980″lerde eski sosyalist ülkeleri saran deÄŸiÅŸim dalgası siyasi olarak Küba’yı pek etkilemedi.
Soğuk Savaş sonrası
SoÄŸuk SavaÅŸ sonrasında kesilen Sovyet yardımı yüzünden iktisadi bir açmaza sürüklenen Küba, turizm yatırımlarına yöneldi ve kısıtlı da olsa özel yatırımlara izin verildi. Yine bu dönemde Amerika BirleÅŸik Devletleri ile olan iliskilerde kısıtlı bir iyileÅŸme görüldü. 1990’ların sonlarından itibaren Çin Halk Cumhuriyeti ve Avrupa BirliÄŸi’ne yakınlaÅŸan Küba, Latin Amerika’da da (özellikle Venezuela ve Bolivya) yeni müttefikler buldu. 31 Temmuz 2006’da Fidel Castro baÅŸkanlik görevlerini kardeÅŸi Raul Castro’ya devretti ve 19 Aralık 2007’de koltuÄŸunu bıraktı.
Yönetim
Küba İçişleri Bakanlığı Binası, Che Guevara döneminde Sanayi Bakanlığı olarak kullanılmış.
Küba’nın tek parti egemenliÄŸine dayalı sosyalist bir devlet yapısı var. Küba Komünist Partisi’nin (PCC) devlet yönetimindeki ağırlığı 1976 Anayasası’nda açıkça belli edilmiÅŸ. 1965’te hazırlanmaya baÅŸlanan ve 1976’da halkoyuna sunularak yürürlüğe giren anayasaya göre yasama yetkisini Halk Ä°ktidarı Ulusal Meclisi (Asamblea Nacional de Poder Popular) kullanır. Devlet ve hükümet baÅŸkanı konumunda olan Devlet Konseyi baÅŸkanı, Bakanlar Kurulu’na baÅŸkanlık eder.
Küba’nın oldukça karmaşık bir yapı gösteren nüfusu, geçmiÅŸ yüzyıllarda adaya deÄŸiÅŸik etnik toplulukların yerleÅŸmesinin ürünüdür. Kolomb öncesi dönemde sayıları 80-100 bin arası olan ada yerlilerinden günümüzde yalnızca adanın doÄŸu ucunda yaÅŸayan birkaç aile kalmıştır. Küba nüfusunun % 51’i mulattolar (Avrupalı ve Afrikalıların karışımı), % 37’si beyazlar, % 11’i siyahlar ve % 1’i de Çinlilerden oluÅŸur. Çinli nüfus 19. yüzyılda demiryolu ve maden iÅŸleri için adaya getirilen Çinlilerin torunlarıdır. Toplam nüfus 11 milyon 300 bin.
Tütün tarlası
Tütün tarlaları ve fabrikaları daha çok Pinar del Rio Bölgesi’nde var. Küba ekonomisi sosyalist ilkelere dayanan devlet kontrollü bir planlı ekonomidir. Son yıllarda özel sektör yatırımları artmakla beraber üretim araçlarının büyük bir kısmı devlet tarafından iÅŸletiliyor.  Küba, 1992’de dış ticaretinin % 80’ini gerçekleÅŸtirdiÄŸi ve tarım üretimi için gereken sübvansiyonların saÄŸlandığı Sovyetler BirliÄŸi’nin dağılmasıyla oluÅŸan dönemden sonra tarımdan sanayiye geçmiÅŸtir. Aynı zamanda (özellikle Pinar del Rio’dan) iç göçler baÅŸlamıştır. Ä°ÅŸ gücünün % 21’inin çalıştığı tarım sektöründe ÅŸekerkamışı, tütün, turunçgil, kahve ve pirinç önemli üretim ve ihracat ürünlerindendir. Sosyalist rejimde özellikle önem verilen balıkçılık ve hayvancılık yine önemli üretim kalemlerinden biri. Turizm son yıllarda yeniden eski canlılığını kazanmış. Özellikle Kanada ve Avrupa BirliÄŸi’nden gelen turistler sayesinde turizm Küba ekonomisinin itici gücü haline gelmiÅŸ. Çin, Kanada, Ä°spanya ve Hollanda  Küba’nın en büyük dış ticaret yaptığı ülkeler. MadenciliÄŸin temelini ihracat kalemleri içinde önemli bir payı olan nikel oluÅŸturuyor. (Dünya üretiminin % 6.4’ü). KiÅŸi başına düşen yıllık gelir yaklaşık 9.900 $’dır..Petrol konusunda en büyük destekçisi Çin. Mühendis ve makina yardımı yapıyor.. Ayrıca Venezuela’da Hugo Chavez’in iktidara gelmesiyle birlikte, bu ülkeyle yapılan ekonomi anlaÅŸmaları da Küba’nın zor koÅŸullara karşın yeni bir müttefik bulmasını ve bir ölçüde rahatlamasını saÄŸlamış.
Kültür
Puro içen bir Kübalı kadın
Küba’nın baÅŸkenti Havana ve Trinadad’ta kolonyal dönemden kalma birçok eser bulunmakta. Bu kentler 1982 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiÅŸ.
Küba kültürü köken bakımından Ä°spanyol ve Afrika  etkisinin belirgin izlerini taşır. ABD  ile olan tarihi baÄŸları nedeniyle Kuzey Amerika sporları halk arasında yoÄŸun ilgi görmektedir. Beyzbol Küba’nın ulusal sporu. Bastketbol, voleybol, atlezim ve boks  Küba’da yaygın olarak oynanan ve uluslararası müsabakalarda baÅŸarılı olunan spor dalları. Devrim sonrasında hızla geliÅŸen ve refah düzeyinin yükseldiÄŸi Küba’da halkın tamamına yakını okur yazardır.
Küba’da her köşe başında, otelde, barda, restoranlarda amatör müzik grupları boy gösteriyor.. Uzun bir geçmiÅŸe sahip olan Küba müziÄŸi, coÅŸkulu ve hareketli eserlerden oluÅŸup geniÅŸ bir yelpazeye sahip. Küba mutfağı, genel olarak Ä°spanyol-Karayip karışımı. Sığır, tavuk, domuz eti, deniz mahsulleri, mısır, nohut, mercimek ve siyah fasulye çok tüketiliyor. Küba edebiyatının özellikle ÅŸiir alanında zengin ve nitelikli bir mirası vardır. 19. yüzyılda yaÅŸamış ÅŸair Jose Marti  ile 20. yüzyılda yaÅŸamış olan Nicilos Guillen önemli Kübalı edebiyatçılardan. Ãœnlü ÅŸarkı Guantanamera, Küba’nın devrimci kahramanı Jose Marti’nin eseridir. Aynı zamanda Bolivya ordusuna ve Che’ye yazılan ünlü Soldadito Boliviano (Bolivyalı Küçük asker) ÅŸarkısı da Nicholas Guillen’indir.
Günümüz Küba’sından notlar:
Raúl  Modesto Castro Ruz Küba Devleti 2. cumhurbaÅŸkanı. Ayrıca Küba devleti eski cumhurbaÅŸkanı Fidel Castro’nun kardeÅŸidir.
Havana Rum (rom) içkisi ÅŸeker kamışından yapılıyor. Petrol yeterli deÄŸil, Venezuella ve Kanada’dan petrol satın alıyor. Havana 1519 yılına yaÅŸayan bir kızıl derili adı. Sahte purolar muz yaprağından yapılıyor.
Küba’da ulaşım araçları yeterli deÄŸil, nerdeyse herkes otostop yapıyor Küba nüfus 11,3 milyon ve genelde üç kuÅŸak aynı evde yaşıyor. Evler bakımsız ve boyaları dökülmüş.
Eski arabalar çok sayıda. Kübalılar; Kızılderili, İspanyol ve Afrika zencisi karışımı. Sıkı polis kontrolü var, daha çok üretilen malların planlanmış şekilde dağıtımını sağlamak için.
Seks ticareti resmen yasak ve polis bu yasaÄŸa uyulması için sıkı önlem almış. 1960’dan önce Küba’da yaygın olan kadın ticareti bugün öteki dünya ülkelerinin çok altında. Açlık ve okuma yazma bilmeme gibi kavramlar artık Küba’da yok. Küba’nın her köşesinde bira, rom ve puro içilip, müzik ve neÅŸeyle yaÅŸamın tadı çıkarılıyor.
Hamile kadınlara saygı oldukça çok ve her doğan çocuk bir anlamda devletin çocuğu olarak kabul ediliyor. Sağlık sistemi çok  iyi, Kübalılar için ücretsiz ve öteki Güney Amerika ülkelerine de hizmet veriyorlar. Kadına şiddet yok sayılacak kadar az, kadına şiddet çok ağır bir şekilde cezalandırılıyor.
Anladığım kadarıyla Kübalılara belirli aralıklarla devlet yiyecek malzemelerini ücretsiz veriyor. Organik olmayan gıda yok, bütün hayvanlar doğal koşullarda yaşıyorlar. Aç ve evsiz yok. Buna karşın sabun ve şampuan gibi şeyler karneyle. Çalışanlar çok düşük ücret alıyorlar, ama nerdeyse her şey ücretsiz, sağlık hizmetleri ve eğitim dahil.
Küba’da, iki para birimi kullanılıyor. Biri, yabancıların kullandığı (CUC, Çevrilebilir Küba Pesosu, Küba’da bu para, ‘kuk’ diye okunuyor); diğeri, Kübalıların kullandığı (CUP, Küba Pesosu). Yabancılar, Küba’nın kendi parasını kullanamıyor. Bu nedenle, bir yabancı için Küba’da yaşam, pahalı. Yabancılar, Kübalıların alışveriş ettiği, yabancı bütçesine göre ucuz yerlerde alışveriş yapamıyor. Bu para birimi ikiliği, bir yabancının Küba’da Kübalı’ymış gibi yaşama şansını sıfırlıyor. Küba’da, oteller, çok pahalı. Bunlar, yalnızca yabancıların kalabileceği yerler.
Küba’da, Amerikan büyükelçiliği yok; ama Kübalıların Amerikan vizesi alabildiği bir Amerikan yapısı var. Bu, Vedado Semti’nde. Hotel Habana Libre de, görülebilecek yerler arasında. Fidel’in askerleri, burada kalmışlar Batista hükümetini düşürürken.
Havana Devrim Meydanı’nda Che’nin silüeti; birkaç yapı ileride ise, Fidel’in silüeti var. Che Guevara’nın kemikleri, Havana’da deÄŸil, Santa Clara kentinde saklanıyor. Havana’da Atatürk’ün de bir büstü var. Havana’nın sahil ÅŸeridinde, görkemli bir yerde.
Yurtdışına çıkabilen Kübalı oranı, düşük. Ancak, zaten bu oran, birçok ülkede düşük. İnternet kullanımı kısıtlı ve çok pahalı.
Küba’nın nüfusu, 11.3 milyon; yüzölçümü ise, 110,860 km2. – 1959 Devrimi’nden önce, Küba, askeri diktatörlükle yönetilen, Amerikan mafyasının iÅŸlettiÄŸi kumarhanelerin ve Amerikan burjuvazisinin sahibi olduÄŸu fabrikaların temel gelir kaynağı olduÄŸu bir ülke. ABD’nin arka bahçesi. Venezuela, ucuz petrolle, Küba’nın yardımına yetiÅŸiyor. Küba’da, petrol rafinerisi var. Küba, DoÄŸu, Batı ve Merkez olmak üzere 3 bölgeye ayrılıyor. BaÅŸkent Havana, Batı’da. Burası, ABD’ye en yakın Küba bölgesi. Küba’nın belli baÅŸlı kentleri: Havana (Küba’da, ‘Havana’, ‘Habana’ olarak yazılıyor), Baracoa (kumsalları ünlü), Pinar del Rio (puro kenti), Santa Clara (Che’nin anıtmezarının bulunduÄŸu kent)
Santiago de Cuba, Trinidad (UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde) ve Varadero (Havana’nın doÄŸusundaki kumsal kenti). – Küba, birçok ülkeye 30 günlük vize verirken, Kanada’ya 90 günlük vize veriyor. – Küba’dan ayrılırken, 25 CUC’luk çıkış vergisi ödeniyor.
Marx ve Lenin imgelerini hiç bir yerde göremedim Küba’da!.
Küba, dünyada okuma-yazma oranı en yüksek ülkelerden biri. Küba, dünyada, ücretsiz olarak saÄŸlanan üst düzeyde eÄŸitim ve saÄŸlık hizmetiyle öne çıkıyor. – Küba, Latin Amerika’da en düşük bebek ölümü oranına ve en yüksek yaÅŸam beklentisine sahip. Küba’nın ulusal sporu, beyzbol. Havana Meclisi’nin adı Capitol, 1929’da açılıyor.
Küba’da, 1 Ocak, hem Yılbaşı hem de Kurtuluş Günü olarak kutlanıyor. Bunun dışında,  1 Mayıs, 26 Temmuz (Ulusal Ayaklanma Günü), 10 Ekim (1. Kurtuluş Savaşı’nın Başlangıcı) ve 25 Aralık (Noel), resmi tatil. Noel’in resmi tatil yapılması, Papa’nın 1998’deki Küba ziyareti sonrasında oluyor
‘Havana (ve Küba), tropikal bir iklime sahip. Kış yok. Yağış mevsimi, Haziran-Ekim arası. – 1958’de dikilen Habana Libre Oteli, devrim öncesinde, Habana Hilton. – Sömürge döneminde, Havana’da, infazlar ve boÄŸa güreÅŸleri, sokağıma yakın olan Eski Meydan’da olurmuÅŸ. Küba’da her yerde akbabalar uçuyor, harika bir görüntü!
Devrimi’nin yazgısını belirleyen direnişin kenti, Santa Clara. Burada, Che Gevara, 300 adamıyle bir mucize yaratıyor. Santa Clara’daki Che heykelleri görülmeli. Devrim Meydanı’ndaki Devrimin 30. Yılı heykelleri de görülmeli. Bunlar, savaş meydanındaki Che’yi konu alıyor. Burada, Che’nin kişisel eşyaları da sergileniyor (örneğin, tabanca, üniforma, saat, pipo, mate çayı kabı, bere vb.). Öldürülüşünün 30. yıldönümünde (1997), Che’nin ve yoldaşlarının kemikleri, Bolivya’dan alınıp buraya konuyor.
Dünyada, isyan, tek bir bayraÄŸa sahip olacaksa birgün, o, Che Guevara’nın  simgesi olabilir. Küba, Che’nin emaneti bize. Küba görülmesi gereken bir ülke.