UNESCO 2002 yılını ‘NAZIM HİKMET’ yılı ilan etmişti. 15 Ocak 2002’de 100.cü doğum yılı kutlanan dünyaca ünlü şairimiz Nazım Hikmet, hem ülkesinde hem de yurtdışında birçok etkinlikle anılmış, Kopenhag’da da aynı yıl iki ayrı etkinlikle anılmıştı.
Nazım Hikmet Kültür Derneği bu yıl da 31 Ocak Cuma günü Kopenhag’da ‘Nazım’la Yeniden Tanışmak’ adlı bir etkinlik düzenliyor. Etkinliğe Türkiye’den çağrılı olarak şair Sezai Sarıoğlu ve müzisyen Şenol Morgül de katılacak.
Bazen düşünürüm! Dünyada bu kadar hem şanslı hem de şansız başka bir şair var mıdır diye? Kendi ülkesinde halen milyonlarca insanın onu sevip okuması şanslı yanı. Bu kadar yıldan sonra hala vasiyetinin yerine getirilmemesi ve mezarının hala Moskova’da olması kimin utancı?
‘Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani
Öyle gibi de görünüyor.
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse
Tepemde bir de çınar olursa
Taş maş da istemem hani…
Bilindiği gibi 1902 yılında bir paşanın torunu ve Dışişleri memuru bir babanın oğlu olarak Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet Ran’ın yaşamı 3 Haziran 1963 yılında Moskova’da noktalandı. Şiir yazmaya erken yaşlarda başlayan Nazım Hikmet, eğitim amaçlı gittiği Moskova dönüşü (1924) Aydınlık dergisinde yayınladığı şiirleri yüzünden ilk defa hapishaneyle tanıştı. Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nâzım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı. En fazla Bursa cezaevinde yattı. Bu yılları en iyi Güney Özkılınç Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi Yılları adlı kitabında anlatıyor.
Nazım Hikmet’in şiirleri bugün de çok güncel. Şiirleriyle halkını, emekçileri çok sevdiğini dile getirdi, bugünlerde hamasi nutuk atanlar gibi her fırsatta halkını soyup soğana çevirenlere, ülkeyi yandaşlarına ve yabancılara peşkeş çekenlere kafa tuttu. Özellikle son yıllarda yazdığı şiirlerinde sosyalist düşünce ve ‘Toplumsak gerçekçilik’ öne çıkar. Nazım aynı zamanda bir sevda şairiydi ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Bugün dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Sevgilim yalan söylersem sana
Kopsun ve mahrum kalsın dilim
Seni seviyorum demek bahtiyarlığından
Sevgilim yalan yazarsam sana
Kurusun ve mahrum kalsın elim
Okşayabilmek saadetinden seni…
Doğumunun 112.ci yılında anısı önünde saygı ile eğiliyorum bu komünist ve romantik şairimizin.