İsveç ve Finlandiya’nın potansiyel üyelikleri Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nde (NATO) Türkiye ile Batı ülkelerini karşı karşıya getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye heyet göndermeye hazırlanan Finlandiya ve İsveç’e “Pazartesi Türkiye’ye geleceklermiş. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar” dedi.
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmesi ile başlayan savaş devam ederken Rusya ile sınır paylaşan Finlandiya ve komşusu İsveç NATO’ya dahil olmak için resmi başvurularını yapmak için harekete geçti.
İki ülke de son dönemde NATO’ya katılmak istediklerini alenen beyan ederken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve bazı NATO üyeleri de bu iki ülkenin ittifaka katılması yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı açıklama, NATO içerisinde bir çatlak oluşturdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmelerine sıcak bakmadığını ve bu iki ülkenin sürecini veto edebileceğini tekrar tekrar yaptığı açıklamalarla vurguladı. Finlandiya ve İsveç, Ankara’nın endişelerine yanıt vermek için Türkiye’ye bir heyet göndermeye hazırlanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son olarak Pazartesi günü yaptığı açıklamada iki ülkenin böyle bir adım atmasına gerek olmadığını da, “Pazartesi Türkiye’ye geleceklermiş. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar” ifadesiyle belirtti.
NATO’ya üyelik için 30 üye ülkenin de onayının gerektiği süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veto açıklaması ittifak içerisinde soru işaretlerine sebep oldu.
NATO’ya en son üye olan ülke olan Kuzey Makedonya, 2020 yılında tam üye olmaya hak kazanmıştı. Kuzey Makedonya’nın üyelik süreci imzaların atılmasıyla Şubat 2019’da başlamış ve Mart 2020’de tamamlanmıştı.
NATO’yu karıştıran sözler 2009’daki krizi akıllara getirdi: Türkiye yine itiraz etmişti ama…
Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini “veto etme” sinyali NATO’da kafaları karıştırdı. Fakat benzer bir süreç 2009 yılında da yaşanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çıkışı ve “Ankara, NATO’dan bir şey talep edecek mi etmeyecek mi” tartışması akıllara 2009 yılında Türkiye ile NATO arasında yaşanan benzer bir gelişmeyi akıllara getirdi.
2009 yılında NATO’nun Genel Sekreterliği için adı geçen Danimarka’nın eski başbakanı Anders Fogh Rasmussen’i de o dönemde Türkiye veto etmişti. Dönemin Başbakanı Erdoğan, Rasmussen’in 2006’daki Hz. Muhammed’in karikatür krizini iyi yönetememekle suçlamış ve, “Neden bir tek bir isim üzerinde kalıyoruz. Yeni alternatifler ve yeni isimler bulalım. Bu Rasmussen’le kişisel bir konu değil. NATO’nun zarar görmesini istemiyoruz” demişti.
Obama bazı sözler vermişti
Fakat bu açıklamadan sonra Erdoğan, devreye dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın girmesiyle Rasmussen itirazını sonlandırmıştı. O dönemde yapılan açıklamalarda Obama’nın Ankara’nın itirazlarına yanıt verdiği belirtilirken, Erdoğan da Türk televizyonlarında “Obama’dan sözler aldığını” dile getirmişti.
Bu sözlerden birisi Rasmussen’in yardımcılarından birinin Türk olması olduğu belirtilmişti. Verilen bir diğer sözün ise Türk kumandanların NATO’nun yönetim merkezinde bulunması olduğu öne sürülmüştü.
Fakat bu krizi aşmak için NATO Zirvesi sırasında Obama ve dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Rasmussen ile bir araya geldiği ve anlaşmak için yoğun bir görüşme gerçekleştirdiği o dönemde yayınlanan haberlerde ortaya çıkmıştı.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.