Güney İskandinavya’daki bir çok kazıdan elde edilen bulgular, barbar Vikinglerin sanıldığı kadar ilkel olmadığını, zengin Vikinglerin evlerinin pencerelerinde cam olabileceğini ortaya çıkardı.
Cengiz KAHRAMAN
cengiz.kahraman@haber.dk
KOPENHAG – İskandinavya coğrafyasının güneyinde, Danimarka’da son 25 yılda altı farklı yerde yapılan kazılardan elde edilen bulgular üzerinde yapılan çalışmalar, Vikinglerin karanlık odalarda oturdukları görüşünü çürütecek gibi görünüyor ve barbar Vikinglerin sanıldığı kadar ilkel olmadığını gösteriyor.
Başkent Kopenhag’daki Ulusal Müze’ye göre ortaya çıkarılan bu yeni keşif, Vikinglerin büyük olasılıkla 800-1100 yılları arasında cam bölmeli pencerelere sahip olduğunu gösteriyor.
Daha önce, Orta Çağ’da kaleler ve kilise inşaatı ile bağlantılı olarak birkaç yüzyıl sonrasına kadar Danimarka’da pencere camının yaygınlaşmadığına inanılıyordu.
Danimarka Ulusal Müzesi’nden araştırmacı Mads Dengsö Jessen, Hollywood’un yarattığı, karanlık salonlarda uzun ateşin etrafında oturup bal likörü içen Viking imajının belki biraz sofistike olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Bunlar kıtadan ilham alan ve zengin evleri için aynı dileklere sahip insanlar. Güzel bir ışık olmalı ve güzel görünmeli ve bazen popüler kültürde tasvir edildiğini gördüğünüz gibi karanlık ve kasvetli olmamalı” diyor.
Araştırma, son 25 yılda Viking dönemi malikanelerinin, Hıristiyanlık öncesi tapınakların ve erken kentsel ortamların farklı kazılarında bulunan 61 cam panel parçasının analizine dayanıyor.
Söz konusu cam bulgular, İskandinavya’nın güneyinde beş farklı yerde ve Schleswig’deki Hedeby’de çıkan kazılarda ortaya çıktı.
Uzun yıllardır bilinmekte olan camın, şimdiye kadar analiz edilmediği belirtiliyor.
Müzeye göre bunun nedeni, erken pencere camının yalnızca Orta Çağ ile ilişkilendirilmesi ve bu nedenle camın Viking döneminden kaynaklanamayacağının varsayılması. Bunun yerine, daha sonraki dönemlerden gelen “kirlilik” nedeniyle olması.
Araştırmacı Mads Dengsö Jessen’e göre, bunun nedeni daha buzlu cam olması ve bugün sahip olduğumuz gibi aynı parlak pencere camı olmaması.
Jessen, ”Dışarı bakıp düşmanların gelip gelmediğini görebilmek için değil, oturdukları odadan özel bir ışık geçmesi için. Bunu, ışık pencerelere çarptığında özel bir ışık akışının olduğu kiliselerden biliyoruz” şeklinde ifade ediyor.
Yeni araştırmanın sonuçları bilimsel dergi Danish Journal of Archaeology’de yayınlandı.
Danimarka Ulusal Müzesi, Mads Dengsø Jessen’e ek olarak, araştırmanın konservatör ve cam tarihçisi Torben Sode ve Fransa’daki Orleans Üniversitesi’nden araştırma direktörü Bernard Gratuze tarafından yürütüldüğünü açıkladı.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.