Noel, her yıl çoğunlukla 24/25 Aralık tarihinde İsa’nın doğumunun kutlandığı bir Hristiyan bayramıdır.
Hüseyin DUYGU
huseyin.duygu@haber.dk
Yılbaşı ise belli bir dinin bayramı olmayıp, dünya genelinde birçok ülkede bir yılın bitip, diğerinin başlamasının kutlandığı geceye verilen isim.
Çek Cumhuriyeti, Polonya, Almanya, İsviçre, Avusturya, Norveç, Danimarka, İzlanda, İsveç, Arjantin, Kolombiya, Brezilya yer alıyor, ancak başka ülkeler de var. 24 Aralık, bu ülkeler için Noel’in başlangıcını temsil ediyor ve sadece öğleden sonra başlıyor.
Fener Rum Patrikhanesine bağlı tüm kiliseler Noel’i 25 Aralık’ta kutlar, Rusya, Yunanistan ve Sırbistan bu geleneği uygular.
Dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Noel’de ve pek çok ülkede yılbaşında çam ağacı süsleme geleneğinin Türklere özgü bir gelenek olduğunu söylüyor. Çığ’a göre, bu geleneğin kökeni Orta Asya Türk toplumlarının kutladığı Nardugan (Güneş) Bayramı. Noel kutlamalarının Türklerden alındığı, hatta kılık kıyafetlerden tutun ren geyiğine varıncaya kadar o günkü törenlerle ilgili bütün geleneklerin Orta Asya kökenli olduğunu kabul edilmiştir. Başka toplumların hayatında olduğu gibi, Türk toplumunun, Türk boylarının hayatında da, yeni yıl kutlamaları, yılbaşı şenlikleri ve törenleri yer almıştır.
Çam ağacı süsleme geleneği, yılbaşı döneminde evlere neşe katan ve birçok kültürde kutlamaların vazgeçilmez bir parçası olan özel bir ritüel. Bu gelenek, tarih boyunca farklı toplumlarda çeşitli şekillerde uygulandı ve günümüzde de küresel bir kutlama simgesi haline geldi.
Peki, çam ağacı süsleme geleneği nereden geliyor ve nasıl ortaya çıktı?
Bir yılı daha devirirken, kimimiz heyecanlı ve umutlu, kimimiz bir senenin daha nasıl bittiğine şaşkın, kimimiz sabırsız ve telaşlıyız. Yeni yılı nasıl karşılarsak karşılayalım, aralık geldiğinde ortaya çıkan birbirinden süslü çam ağaçları ve ışıklar hepimizin içini ısıtıyor.
Peki, büyük küçük herkesi heyecanlandıran çam ağacı kurma ve süsleme seremonisi nereden geliyor?
Ağaç süsleme geleneğinin çok daha eskiye, hatta Türk toplumlarına dayandığı görülüyor.
En eski devirlerden günümüze dek Türk toplulukları arasında görülen yaygın inançlardan biri, ağacın ya da belli ağaç türlerinin kutsal kabul edilmesi. Türk insanı ağacın yaşam döngüsü ile kendi hayatının doğal seyri arasında bir benzerlik olduğunu keşfetmiş ve bir ağacın mevsimden mevsime kendini yenilemesinden ötürü, bazı ağaçları hayatın ve sonsuzluğun timsali olarak görmüş.
Türk toplumları ağaçların; kendilerini ve ölülerini koruyacağına, bütünlüklerini sağlayacağına, isteklerinin yerine gelmesi için aracı olacağına ve bunun gibi pek çok inanca sahip olarak yaşamış. Hala günümüzde örnekleri görülen; ağaca çaput, adak bezi bağlama ritüelleri ise, Tuva Türklerinde ortaya çıkan bir gelenek.
Ağaçları kutsal sayan ve süslerle bezeyen sadece Türk toplumları değil. Ağaçların ruhani törenlerde önemli bir sembol olarak yer alması çok eskilere, Hıristiyanlık öncesi zamanlara, hatta putlara ve doğaya tapınıldığı zamanlardaki Mısır ve Çin uygarlıklarına kadar uzanıyor.
Eski Mısırlılar, kışın yeşil hurma dallarını evlerine getirerek yaptıkları merasimde, bunları hayatın ölüme karşı kazandığı zaferin sembolü olarak kabul ederlerdi.
Romalılar Satürnalya Bayramı’nda (Tarım Tanrısı Satürn’e adanmış bir Antik Roma bayramı) merasimin bir kısmını mutlaka yeşil bir dala adarlardı.
Eski İskandinavyalıların ataları ise Göknar ağacına özel bir önem verirdi. Benzer şekilde Kuzey Avrupa ülkelerinde de yine Hıristiyanlıktan çok daha önceki zamanlarda ağaçlar ruhani bakımdan kutsal kabul ediliyorlardı.
Tarihi kaynaklara bakıldığında, Noel Yortusu’nda kullanılan Noel ağacı ilk defa 1521 veya 1605’de Almanya’da ortaya çıktı. Almanlar ilk olarak Ren Nehri kıyılarında Cennet Ağacı’nı temsil eden köknar ağacını ışıklar, meyveler ve parlak süslerle donattılar.
Geleneğin Fransız İhtilali’nden sonra Amerika’ya ulaştığı belirtiliyor. 1800’lerin başında İskandinav ülkelerinde yayıldıktan sonra, 1840 tarihinde İngiltere ve Fransa’da da çam süsleme geleneği başladı.
Çam ağacındaki aydınlatmaların ve mumların ölümsüzlüğü temsil ettiği, kötü ruhları ve canavarları kovduğuna inanılır. Ayrıca Noel Ağacı’na ışıkların haricinde kurumuş meyve kabukları, küçük oyuncaklar, geyik figürleri ve yıldıza benzer şekilde nesneler de asılır.
Noel Ağacı inanışa göre hayattır ve yaşamın sembolüdür. Üzerindeki meyveler de yaşamın bize sunduğu sonsuz ve çeşitli hediyeleri sembolize eder.
Hem eski medeniyetlerde hem eski Türk toplumlarında ağacın kutsallığı, ağaca yüklenen anlam ve ağaç süslemenin niyeti ortak. Yüzyıllardır süren bir adet, belli ki insana iyi geliyor. En uzun gece olan 21 Aralık tarihinden sonra, güneşin daha çok görünmeye başladığı, gündüzlerin uzadığı ve bu bağlamda gündüzün geceyi bu savaşta yendiği düşünülür.
Bu nedenle 22 Aralık’ta bu olayı, yeni yılın ilk günü olarak kabul edip, “Yeniden doğuş bayramı” ya da “Işık bayramı” adı altında kutlanır. İnsanlık aydınlık günlerden, gelecekten yanadır.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.