Almanya’nın Magdeburg kentinde bir cipin Noel pazarına dalmasıyla 5 kişi öldü. 86 kişi hafif, 41 kişinin de ağır yaralı olduğu bildiriliyor. Olayda iki Türk vatandaşı da hafif yaralanmış. Saldırgan 51 yaşında, 20 yıldır Almanya’da yaşayan Suudi psikiyatri uzmanı Taleb Abdul Jawad olduğu açıklanıyor.
Avrupa’da Noel gibi insanların huzur ve mutluluk içinde günlerini geçirmeye hazırlandıkları bir günde, tüm Avrupa’yı sarsan bu kanlı saldırı oluyor. Avrupa bu olayı konuşuyor.
Genel olarak Noel ve etkilerine bakarsak Avrupa’da özellikle son yıllarda Hristiyanlık ve kilise ile inanalar arasındaki bağ oldukça zayıfladı. Seküler yaşam biçimine yoğun bir kayış var. Ancak Avrupalı için Noel, dininde, kilisenin de üzerinde bir olay. Pekçok Avrupalı ile konuştuğumuzda Katolik veya Protestan dini inancı olsun veya olmasın, yaklaşık yüzde kırkın üzerinde insanın kilise ile bağları kesilmiş. Kilise artık zayıf bir durumda. Oysa Noel ruhu diri bir şekilde duruyor. Çünkü Noel aynı zamanda bir yılın bitip, yeni bir yılın başlaması demek. İnsanların tatillerinde veya aile toplantılarında, geniş toplulukların bir araya gelmesi. Hediye alıp vermek, birbirlerini anmak, hatırını sormak, evlerini bahçelerini ışıklarla süslemek gibi etkinlikler yapıyorlar.
Durumun özeti bu iken, neden bazı inanç grupları ve kişilerin bir Noel nefreti var? Bunun neresi kötü? Örneğin bizim bayramlarda yaptığımızı, Avrupalı hatta dünyanın hemen her kesiminde insanlar, mutluluğu, barışı, sevgiyi çağrıştıran, küçük çocukları sevindiren olay olarak yaşıyorlar. Noel’e karşı nefret ve düşmanlık nedendir? Özellikle doğu kültüründe gerçekten anlamakta insan güçlük çekiyor.
Noel’i isteyen kutlar, istemeyen kutlamaz, ayrıca Avrupa’da da Noel’i kutlamayan Avrupalılar var. Noel’e ve yılbaşı etkinliklerine bir değişime ve yeni bir yıla girişin heyecanına kin, garez, nefret, düşmanlık sahi nedendir? Örneğin Noel’i aktif kutlamayan Avrupalı ne Noel’e küfrediyor, ne düşmanlık besliyor. Doğulu Noel’e neden düşman?
Diğer yandan yılbaşı ve Noel birbirinden ayrı şeyler. Noel Hz İsa’nın doğduğuna inanılan 24 Aralık akşamı, yani kutsal akşam denilen gün. O gün doğmamış olacağını düşünen gruplar da var. Yani ispatı yok aslında. Fakat yine de 24 Aralık konusunda çoğunluk hem fikir. Hz İsa’ya Müslümanlar da inanıyor. Yılbaşı ise bir yılın bitip yeni bir yılın başlaması. Tüm dünya kutluyor. Arada bir hafta gibi bir fark da var.
İlginç olan katliamı yapan cani 2006 yılında Almanya’ya sığınıyor. Alman terör uzmanı polis anlatıyor. Gerekçesi; “ Suudi bir Müslüman olarak, Suudi Arabistan’da ateist olamamış, Almanya’ya sığınmış. Alman ırkçı, faşist ve İslam karşıtı parti AFD’ye sempati duyuyormuş.” Katliam gerekçesi ise; “Almanya’dan intikam almakmış. Almanya Müslümanlarla çok fazla içli dışlı ” diye Hipokrat yemini etmiş bir doktor. Sivillerin üzerine araba sürüyor. Ölenler arasında bir buçuk yaşında bir çocuk da var.
Avrupa’dan izne gelen yurttaşlardan dinlerim. “Çoğu Avrupalı Ramazan ve Kurban bayramlarında komşularının çocuklarına çikolata, oyuncak gibi hediyeler aldıklarını söylerler.” Şimdi onlar dininden dönüp Müslüman mı olmuş oldular? Elbette hayır, fakat uygar insan oldukları kesin.
İnanılır gibi değil. Şimdi Avrupa’da tüm göçmenleri tedirgin eden bir olay. Üstelik Avrupalının bakışı; “Bunların Müslümanı ‘da, ateisti de terörist” diye bakacak. Noel pazarına kanlı saldırı, terörün tüm insanlığı tehdit eden, bir vahşet olduğu, bir defa daha görüldü.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.