Danimarkalı Henrik Nordbrandt ‘aykırı’ bir insandı.
İnce uzun boyu, küskün bakışlarıyla her an her yere uyabilir, aynı zamanda hiçbir yerin insanı değilmiş gibi dururdu topluluklarda.
Onun yalnızca şiir yazarak geçinmesi, yaşamını ‘sevebileceği ve ölene kadar kalabileceği’ bir yere adaması, tam anlamıyla özgürce yaşaması; sorumlulukları ağır, geçim derdi çeken Türk ozanlarını kıskandıracak türdendi.
Uluslararası Nâzım Hikmet Şiir Ödülü Seçici Kurul üyesiydi, Kimi sohbetlerimizde ‘Benim özlediğim yer yaratılmadı daha’ derdi. Çok iyi derecede Türkçe konuşan ozan, Nazım Hikmet’in kimi şiir ve türkülerini ezbere bilirdi.
Sohbet Konusu
Acaba nasıldır
yalnızca
kendi anılarında yaşamak?
İnsan kendi
anılarında yaşamaz ki:
İnsanlar ölüyor
gün boyunca
her an, her saniye
insanlar yanı başındaki
mutluluğu hissederler.
Danimarkalılık
Danimarkalılık güzel bir şeydir
ve çok eğlencelidir!
Danimarkalıların Danimarkalılığı çok tipiktir.
bu oldukça eğlencelidir.
Danimarka ciddiyetinden bahsetmiyorum bile.
çok daha ciddi
tipik bir Danimarka tarzından söz ediyorum
bu tipik tarz onları oldukça ciddi kılar .
Genel olarak, Danimarkalılık çok tipiktir.
Danimarkalılıkla ilgili olan en tipik şey
o kadar tipiktir ki
tipik olmak Danimarkalılıktır
Ciddiyet ve eğlence
zaten yeterince tipiktir
ama Danimarkalılık kadar pek tipik değildir.
Danimarkalılık
en tipik olanıdır.
Danimarkalılık çok harika bir şeydir.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.