Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidarı, başkent Şam’a ilerleyen muhalif grupların 10 gün süren saldırıları sonucu sona erdi. Esad, 14 yıllık yönetim süresinin ardından Moskova’ya sığınırken, 61 yıllık Baas rejimi de tarihe karıştı.
HABER.dk
Suriye Devlet BaÅŸkanı BeÅŸar Esad’ın iktidarı elinde tutmak için verdiÄŸi yaklaşık 14 yıllık mücadele, Pazar günü erken saatlerde muhalif güçlerin Åžam’a girmesiyle sona erdi  ve Suriye’de 61 yıllık Baas rejimi devrildi.
Suriye’deki yaklaşık 14 yıllık iç savaÅŸ, yaklaşık 600 bin kiÅŸinin hayatına mal olurken, milyonlarca insanı yerinden etti. SavaÅŸ öncesinde 23 milyon olan nüfusun yarısından fazlası, çatışmalar nedeniyle evlerini terk etti.
Ülke içinde 6,5 milyon kişi sağlıksız koşullarda yaşarken, 6 milyon kişi de Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Avrupa’ya sığındı. Şehirler yerle bir olurken, halk yıllarca süren savaşın travması ve ekonomik zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldı.
Esad hanedanlığının sonu
BeÅŸar Esad, 2000 yılında babası Hafız Esad’ın ölümünün ardından iktidara gelmiÅŸ ve reformcu bir lider olarak umut vaadetmiÅŸti. Sadece 34 yaşındaki uzun boylu ve hafif peltek olan BeÅŸar Esad, nazik tavırlara sahip, teknoloji ve bilgisayarlara meraklıydı. Ayrıca Batı’da eÄŸitim gören bir göz doktoruydu. CumhurbaÅŸkanı olmadan önceki tek resmi görevi Suriye Bilgisayar DerneÄŸi’nin baÅŸkanlığıydı. Göreve geldikten birkaç ay sonra evlendiÄŸi Ä°ngiltere doÄŸumlu Esma el-Akhras ise çekici ve şık bir kadındı.
Üç çocuk sahibi olan genç çift, baÅŸlangıçta güç gösterilerinden kaçınıyor gibiydi. DiÄŸer Arap liderler gibi saray gibi bir malikane yerine Åžam’ın lüks Ebu Rummaneh semtinde bir apartman dairesinde yaşıyorlardı.
Esad göreve ilk geldiÄŸinde siyasi mahkumları serbest bıraktı ve daha açık tartışmalara izin verdi. “Åžam Baharı” sırasında, Suriyelilerin sanat, kültür ve siyaset hakkında babasının döneminde imkansız olan bir ÅŸekilde konuÅŸabildiÄŸi entelektüel salonları ortaya çıktı.
Ancak 2001 yılında 1.000 entelektüelin çok partili demokrasi ve daha fazla özgürlük çağrısı yapan bir dilekçeyi imzalamasının ve diğerlerinin bir siyasi parti kurma girişiminde bulunmasının ardından, salonlar korkulan gizli polis tarafından kapatıldı ve onlarca aktivist tutuklandı.
Esad siyasi açılım yerine ekonomik reformlara yöneldi. Ekonomik kısıtlamaları yavaş yavaş kaldırdı, yabancı bankaların ülkeye girişine izin verdi, kapıları ithalata açtı ve özel sektörü güçlendirdi.
Yurtdışında ise Esad, Ä°ran’la ittifak ve Ä°srail’in ilhak ettiÄŸi Golan Tepeleri’nin tamamen geri verilmesinde ısrar etme politikası temelinde babasının belirlediÄŸi çizgiye sadık kaldı, ancak uygulamada Ä°srail’le askeri olarak hiçbir zaman karşı karşıya gelmedi.
Esad, 2005 yılında eski BaÅŸbakan Refik Hariri’nin öldürülmesinin ardından Suriye’nin komÅŸu Lübnan üzerindeki onlarca yıllık kontrolünü kaybetmesiyle ağır bir darbe aldı. Birçok Lübnanlının Åžam’ı cinayetin arkasında olmakla suçlaması üzerine Suriye askerlerini ülkeden çekmek zorunda kaldı ve Amerikan yanlısı bir hükümet iktidara geldi.
Aynı zamanda Arap dünyası da iki kampa bölündü: Biri ABD müttefiki, Suudi Arabistan ve Mısır gibi Sünni liderliğindeki ülkeler, diğeri ise Hizbullah ve Filistinli militanlarla bağları olan Suriye ve Şii liderliğindeki İran.
Esad, ülke içinde büyük ölçüde babasıyla aynı güç tabanına dayandı: nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu oluÅŸturan Åžii Ä°slam’ın bir kolu olan Alevi mezhebine. Hükümetindeki pozisyonların çoÄŸu, babası için çalışmış olan aynı ailelerin genç nesillerine gitti. Reformlarının yarattığı yeni orta sınıf, önde gelen Sünni tüccar ailelerini de içine çekti.
Esad kendi ailesine de yöneldi. Küçük kardeÅŸi Mahir seçkin BaÅŸkanlık Muhafızları’nın başındaydı ve takip eden dönemde ayaklanmaya karşı baskılara liderlik edecekti. Kız kardeÅŸi BuÅŸra, kocası Savunma Bakan Yardımcısı Asıf Åževket ile birlikte 2012’deki bir bombalı saldırıda öldürülene kadar Esad’ın yakın çevresinde güçlü bir sesti.
BeÅŸar’ın kuzeni Rami Mahluf ise ülkenin en büyük iÅŸinsanlarından biri oldu ve Mahluf’un kenara itilmesine yol açan bir anlaÅŸmazlık öncesinde finans imparatorluÄŸunun başına geçti. Esad, mayıs ayında lösemi tedavisi gördüğünü açıklayıp ilgi odağı olmaktan çıkmadan önce eÅŸi Esma’ya da giderek daha fazla kilit görevler verdi.
Tunus ve Mısır’da protestolar patlak verip sonunda yöneticileri devirdiÄŸinde, Esad aynı ÅŸeyin kendi ülkesinde de yaÅŸanması ihtimalini reddederek, rejiminin halkıyla daha uyumlu olduÄŸu konusunda ısrar etti.
Arap Baharı dalgası Suriye’ye taşındıktan sonra güvenlik güçleri acımasız bir baskı uygularken, Esad sürekli olarak bir halk isyanıyla karşı karşıya olduÄŸunu reddetti ve bunun yerine rejimini istikrarsızlaÅŸtırmaya çalışmakla “dış destekli teröristleri” suçladı.
Esad’ın söylemleri, Suriye’deki Hıristiyanlar, Dürziler ve Åžiiler gibi azınlık gruplarının yanı sıra, Esad’ın otoriter yönetiminden hoÅŸlanmadıkları kadar Sünni aşırılık yanlılarının yönetimi ihtimalinden korkan bazı Sünnileri de etkiledi.
Mart 2011’de yönetimine karşı protestolar patlak verdiÄŸinde, Esad bunları bastırmak için bir zamanlar babası Hafız Esad tarafından kullanılan sert taktiklere baÅŸvurdu. Esad ailesinin yönetimi, Alevi mezhebine dayalı bir destek tabanı ve güçlü müttefiklerle sürdürülüyordu.
Yakın zamana kadar Esad’ın konumunu istikrara kavuÅŸturmaya yakın olduÄŸu düşünülüyordu. Esad hükümeti Suriye topraklarının çoÄŸunu geri almıştı. Bu arada muhalif gruplar kuzeybatıyı, Kürt güçleri de kuzeydoÄŸuyu kontrol ediyordu.
Batı’nın Åžam’a uyguladığı yaptırımlara raÄŸmen komÅŸu ülkeler, Esad’ın iktidarını kabul etmeye baÅŸlamıştı. Arap BirliÄŸi geçen yıl Suriye’nin üyeliÄŸini iade etti ve mayıs ayında Suudi Arabistan Åžam’la iliÅŸkilerini kestikten 12 yıl sonra Suriye’ye ilk büyükelçisini atadı.
Muhaliflerin beklenmedik yükselişi
Ancak Suriye’nin kuzeybatısında üslenen muhalif grupların kasım ayının sonlarında sürpriz bir saldırı baÅŸlatmasıyla jeopolitik durum hızla deÄŸiÅŸti.
Hükümet güçleri hızla çökerken, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve Ä°srail ile Ä°ran destekli militan gruplar Hizbullah ve Hamas arasında devam eden savaÅŸlar da dahil olmak üzere diÄŸer çatışmalarla dikkati dağılan Esad’ın müttefikleri güçlü bir müdahalede bulunmaya isteksiz görünüyordu.
Suriye’de rejim karşıtı grupların kasım ayı sonunda başlattığı beklenmedik saldırılar, savaşın seyrini tamamen değiştirdi. Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi büyük şehirlerde üstünlük sağlayan muhalifler, 7 Aralık itibarıyla başkent Şam’a girmeye başladı.
Rejime karşı halkın da destek vermesiyle Esad hükümeti kontrolü tamamen kaybetti. Şam ve çevresinde yaşanan bu hızlı gelişmeler, rejimin yıllardır sürdürdüğü sert yönetim tarzının halkta derin bir tepki yarattığını bir kez daha ortaya koydu.
Uluslararası tepkiler ve yeni umutlar
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, rejimin çöküşünü “tarihi bir fırsat” olarak nitelendirdi. Guterres, Suriye’nin geleceÄŸinin Suriyeliler tarafından belirlenmesi gerektiÄŸini vurgulayarak, uluslararası toplumun barışçıl bir geçiÅŸ sürecine destek vermesi çaÄŸrısında bulundu. BM Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’in, bu geçiÅŸ sürecine destek saÄŸlayacağı belirtildi.
Yeni bir dönem için zorluklar ve beklentiler
Rejimin çökmesi, ülkede yeni bir dönemin baÅŸlangıcını simgelese de bu süreç oldukça karmaşık. Muhalefet grupları, kuzeyde PKK/YPG’nin kontrol ettiÄŸi bölgelere yönelmiÅŸ durumda. Türkiye sınırına yakın Tel Rıfat gibi bölgelerde kontrolü saÄŸlayan Suriye Milli Ordusu, ÅŸimdi Münbiç’teki terör unsurlarına karşı harekete geçti.
Baas Partisinin 61 yıllık iktidarı sona ererken rejim lideri Esad, baÅŸkentten kaçtı. Rus haber ajansı TASS, Suriye’de çöken Baas rejiminin devrik lideri BeÅŸar Esad ve ailesinin Moskova’ya geldiÄŸini ve kendisine sığınma saÄŸlandığını bildirdi.
Haberde, Rus yetkililerin, Suriye’deki Rus askeri üslerinin ve diplomatik kurumlarının güvenliÄŸine iliÅŸkin Suriye’deki muhalefet temsilcileriyle temas halinde olduÄŸu da kaydedildi.
Baas rejiminin çökmesiyle birlikte Esad ailesinin 54 yıllık iktidarı sona erdi. Ancak Esad’ın ardından liderlik için bir halef belirlenmemiş olması, ülkede siyasi belirsizliği artırıyor. Bu durum, uluslararası toplumun ve Suriyeli grupların, geleceğin nasıl şekilleneceği konusunda daha etkin bir rol üstlenmesini gerektiriyor.
Beşar Esad’ın iktidardan ayrılması, savaşın sona ermesi için önemli bir adım olarak görülse de Suriye’nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi için zorlu bir süreç Suriyelileri bekliyor.
Kaynak: AA, Euronews, BBC Türkçe ve diğer Türk ve Avrupa medyası
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.