Mihrap Yeşilgül’ün şiir kitabı “Öyle İşte”, aşkı, vefayı ve duygusal sarsıntıları sade ama etkili bir dille anlatıyor. Şairin imge gücü ve sözcük seçimi eseri şiirseverler için özel kılıyor.
Mihrap Yeşilgül; 1981 Elazığ doğumlu, Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü’nde lisans, Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisans eğitimi almış. Ayrıca 2020 yılında Atatürk Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden de mezun olmuştur. Ortaokul yıllarından beri şiire edebiyata karşı ilgisi var.
Annesiz Annelik/ Ayaklarının Önüne Düştü Yüreğim, Anayız Şur’da / Çocuklu Evin Halleri, Öyle İşte (Şiir), Aklıyla Bin Yaşayan Çocuk, Her Şeye Evet mi? Bir yerden başlamak lazım kitaplarının da yazarı olan Mihrap Yeşilgül, evli ve iki çocuk annesidir.
Yazarın bana imzalayarak hediye ettiği “Öyle İşte” adlı şiir kitabı üzerinde duracağız. Öyle İşte, severek okuduğum ve başlayınca bir solukta, sonuna kadar okuyup bitirdiğim bir kitap oldu.
Bir tümce de kitabın niteliğini ve içeriğini tanımlamam gerekseydi; Aşk, sevda, sevgi üzerine şiirsel bir dille anlatılabilecek en güzel eserlerden biri derdim, hiç kuşkusuz.
Şiir de çok ülkemizde, şairde, şiir bilgisinden ve şiir dilinden yoksun pek çok şair, şiir yazdığını sanır. Şiirin sanatsal ölçütlerini bilmeyen şair, çoğu zaman o kültürel bilgi ve birikimden habersiz olduğunun farkında bile değildir. Oysa Yeşilgül şiiri de ölçütlerini de bilen bir ozan. Yazdıklarının şiir olduğunun sanatsal bir yapıya büründüğünün de farkında.
Çalakalem şiir yazan boş bir ozan değil. Hayal dünyasında oluşturduğu bazı konuları imgeler kullanarak anlam derinliği katıyor. Açıkça görülüyor ki imgelerin oluşumunda sanatçı duyarlılığı, hayal gücü, olaylar arasında kurduğu bağlar kayda değer.
Eserin bütünlüğü içinde bakılınca ozan eserin oluşumunda hayli emek vermiş. Arının her çiçekten bal toplaması gibi, sözcükleri tek tek toplayıp özenle seçiyor, yerli yerine koyuyor. Hiçbir söz kalabalığı yok. Arı, duru öz Türkçenin güzelliğini kullanarak tümceleri yerli, yerine oturtuyor. Evet sözcük kullanımında son derece cimri, savurgan değil. Zaten o az sözle çok şey anlatma olayı şiire güzellik katıyor. Şiirin gücü de buradan geliyor. Acemi şair çok söz kullanır, sözü döndürür dolaştırır yine de asıl anlatmak istediğini anlatamaz.
Şiir, sözcüklerle, imgelerle, simgelerle dans etmek. Duygu ve kültürel birikimleri, yürek çağıltılarını sihirli sözcüklerle yan yana getirme sanatı değil midir?
Mihrap Yeşilgül; Eserinde aşkı ve aşkın masumiyetini, vefasızlıkları, aldatılmışlıkları sanatsal, şiirsel bir dille sıkmadan yormadan anlaşılır bir dille anlatıyor. Bazı sözcükler ve tümceler var ki balyoz gibi iniyor. Sarsılıyorsun, düşünüyorsun, duygulanıyorsun. Hepsi insana özgü, yaşama dair şeyler. İsterseniz birkaç örnek verelim; “Sustuğum kadar susadım sana ve susadıkça özledim seni”, “Diz boyu sensizliğim, yokluğuna yok ihtiyacım, varlığına muhtacım”, “Ay ışığı vurdukça sevdanı yüzüme, yakamozlar belirir esmer tenimde”, “Sen beni sevdiğin kadarsın bende / Bir gün “sevmiyorum” dersen / Sende bitersin, / ben de…”
Her şiir severin okuması gerektiğine inandığım kitaptan bir tadımlık şiir sunuyorum. İnanıyorum ki ozan yeni şiirlerle okuyucusunun bu tadı damağında bırakmayacaktır.
EK BENİ DÜŞLERİNE
Hiç sevmediğin kadar sev beni
Yüreğine değsin yüreğim
Tutuşsun hislerim.
Ek beni düşlerine
Baştan yaratılsın bedenim.
Hep olduğum kadar hiç kimsenin
Hiç olmadığım kadar seninim.
Al beni,
Yüreğine ek yeniden.
Boş verdim hazana
Eylül’süz iklimlerdeyim.
Öyle İşte, Ahbap Kitap 1 Baskı Mihrap Yeşilgül 2023. 136 s.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.