Yüzyıllardır ozanlar, sazıyla sözüyle halka yön vermişler. İnsanlığı uygarlığı, sevgiyi, barışı kardeşliği aşılamışlar. Sazıyla sözüyle yiğitliği, mertliği, dürüstlüğü ile örnek olmuşlar. Ozan Gürhan da bunlardan biri, her bir şiirini okuduğunda çağlayıp akan ozanlık nehrinin bir kolu olduğunu görüyor, ilham alıyorsun.
Ozan Cafer Gürhan’ı, değerli dost, araştırmacı yazar, ozan İbrahim Gösterir’in hediye ettiği iki kitapla tanıdım: Şeytan Pazarı ve Yüzlerden Bir Yüz.
İyi ki de tanıdım. Bizim kuşağın ozanlarından Gürhan. 1952 yılında Çorum’un Sarimbey köyünde doğmuş. İlkokulu köyünde, ortaokulu Çorum’da bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nden mezun olmuş. Öğretmenliğinin devamında ilköğretim müfettişi olarak emekli olmuş.
Halk ozanlığı geleneğini sürdüren Gürhan, Çorum’da ozanların harman olduğu bir ortamda yetişmiş. Şiirlerini 8’li ve 11’li hece vezni ile ağırlıklı olarak 11’li hece ölçüsü ile yazıyor. Köylüsü usta ozan Borani’yi dinliyor, şiir sevgisi ve ilgisi buralardan geliyor. Şeytan Pazarı kitabına araştırmacı yazar ve ozan İbrahim Gösterir kısa fakat ilgiye değer bir önsöz yazmış.
Gösterir, “Geleneğe son eklemlenen ozanlarımızdan biri de Cafer Gürhan’dır. Ozanımız; yalana, talana, yolsuzluğa, yoksulluğa, hırsızlığa, arsızlığa karşı çıkan politik söylemiyle ‘biz ölmedik daha’ diye haykırıyor.” şeklinde betimliyor onu haklı olarak (s.9).
Ozan yurt sorunlarını, insanlığın, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, çağdaş gelişmenin ilerlemenin sorunlarını dert edinmiş kendine. Şiirlerinin tamamını okuduğumuzda görüyoruz ki çağından sorumlu bir ozan. O, Yunus’un, Pir Sultan Abdal’ın, Karacaoğlan’ın, Köroğlu’nun, Veysel’in, Mahzuni’nin kullandığı dili kullanıyor. O pınarın akan kollarından biri.
Yüzyıllardır ozanlar, sazıyla sözüyle halka yön vermişler. İnsanlığı uygarlığı, sevgiyi, barışı kardeşliği aşılamışlar. Sazıyla sözüyle yiğitliği, mertliği, dürüstlüğü ile örnek olmuşlar. Ozan Gürhan da bunlardan biri, her bir şiirini okuduğunda çağlayıp akan ozanlık nehrinin bir kolu olduğunu görüyor, ilham alıyorsun.
İsterseniz kitaba adını veren Şeytan Pazarı şiirinden iki dörtlüğe kulak verelim:
Her defada su yüzüne çıkarsın
Her çıkmada düşman gibi bakarsın
Bugün bile kanı kanla yıkarsın
Ya şeytansın ya şeytana uymuşsun
Kuşu kuşla avlar kuşun sahibi
Daha önce kimdi bunun rahibi
Cafer Gürhan görür hep dolu cebi
Ya şeytansın ya şeytana uymuşsun (s. 17).
Mücadele Etmeli başlıklı şiirinde ise ozan bir dörtlüğe ne çok şeyi sığdırmış. Kadın ve erkeğin eşitliğinden, birliğe beraberliğe, huzura, özgürlükten demokrasiye kadar her şeyi sığdırmış.
Kadın erkek eşit yurttaş kalmaya
Her ortamda birlik huzur bulmaya
Temel hak ve özgürlüğü almaya
Hep birlikte mücadele etmeli
Ozan, 112 sayfalık Şeytan Pazarı kitabına birbirinden güzel tam 100 şiir sığdırmış. Kitap Kültür Ajans Yayınları’ndan çıkmış. Okumakla boşa vakit kaybetmeyecek; iyiliğe, güzelliğe, uygarlığa, sevgi ve coşkuya dair çok şey öğreneceğiz.
Ozanın ikinci kitabı ‘Yüzlerden Bir Yüz’ ise yine aynı akıcılıkta ve güzellikte. Kitabın başlangıcında ozanın önsöz yerine kendi sunumunu görüyoruz. Yine Edebiyat Öğretmeni Ali Sinecan’ın da kısa ve özlü bir sunum yazısı var.
Ali Sinecan; “Kafa tutmuş adaletsizliğe, yobazlığa, haksızlığa… Tıpkı Pir Sultan ya da Mahzuni gibi” diyor (s. 9).
Ozan halka yol gösterip, önden yürürken doğası gereği muhaliftir. Ozanlığın namusunu koruyanlar dik durmak zorundadır. Ya iktidardan yana olacaksın ya halktan yana. İktidarlara yağcılık yaparak, ‘sade suya tirit’ çekerek halk ozanı olunmuyor. Onun için halk ozanları iktidarların daima hışmına uğramışlardır. Kolay değil gönüllü olarak halkın vekilliğine soyunmak.
Yüzlerden Bir Yüz kitabında da ozan yine hece ölçüsüyle toplumcu şiirin örneklerini veriyor. Öz Türkçe sade ve akıcı bir dil kullanıyor. Her şiirinde toplumun bir sorununa değiniyor.
‘Her İşin’ başlıklı şiirindeki bir dörtlüğüne bakalım;
Kimi için ne kanun var ne ceza
Yoksulun her işi kendine eza
Seni yiyecek mi gösterme rıza
Her işin hal olur bir yolu vardır (s. 13).
Kitapta ünlü halk ozanlarımız Âşık Mahzuni ve Borani için de yazılmış birer şiir var.
Çağdaş uygarlığın, gelişip güçlenmenin, fabrika bacalarının tütmesinin, herkesin aş, iş, ekmek sahibi olmasının özlemini çekiyor ozan.
Çoğu aya çıktı güneşe bile
Kalkınmayı böyle dolama dile
Çağdaş uygarlığa ulusun ile
Gideceksin gidemezsen çok yazık
Mucize arama kalıp gölgede
Fabrikalar tütsün yedi bölgede
Doğuda batıda bütün ülkede
Biteceksin bitemezsen çok yazık
Ozan, ‘Yüzlerden Bir Yüz’ kitabına 97 şiir sığdırmış. Toplumsal sorumluluğu duyanlar, toplumcu şiirler yazabiliyorlar. Şair bunun en güzel örneklerini veriyor. Okudukça seveceğiniz Cafer Gürhan’ın şiirleri için boşa zaman harcamamış olacaksınız.
Ozana eline diline yüreğine sağlık diyorum. Yeni eserlerde buluşmak dileğiyle…
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.