Kopenhaglı olduğunu bir şiirinde “Danimarka’da doğmuş olmama dayanamıyorum, 21 Mart 1945 Kopenhag doğumlu olmama ise hiç mi hiç dayanamıyorum” şeklinde dile getirir.
O, şiirlerinde büyüleyici ezgisellik ve çarpıcı şiir mantığıyla Danimarka’da bir Henrik Nordbrandt söylemi yaratmıştır.
1967 yılında ülkesini terk etmiş, bir şiirinde yazdığı gibi “hiç kimseyle ortak öyküsü olmayan” bir yer aramak üzere önce Yunanistan’a, 1970’li yılların başından bu yana ise, Türkiye’ye uzun süreli kalmak için gelmiştir. Çok iyi derecede Türkçe konuşan ozan, Nazım Hikmet’in kimi şiir ve türkülerini ezbere bilirdi.
İki yıllık Ankara serüveninden sonra Bodrum’a yerleşti. Aradığı yeri artık bulduğuna emindir. Oturma izni almak için gittiği karakolda, mesleğinin ‘şair’ olduğunu söyleyince polisler alay ederler. Onlara şair olduğuna bu meslekle geçinebildiğine inandırana kadar akla karayı seçer.
1996 yılına kadar Bodrum’da yaşadıktan sonra, ‘Diskolardan ve şeriatçılardan bıktım, Türkiye’den de kaçmanın zamanı geldi’ der, başka bir ülkeye gitmek üzere geçici olarak Kopenhag’a döner. Nereye giderse gitsin, içinde hep yabancılık duygusu taşıyan Henrik Nordbrandt, son yıllarını Kopenhag’da geçirdi.
Türkiye’den ayrılsa da Türkiye olan ilişkilerini sürdürdü. Uluslararası Nâzım Hikmet Şiir Ödülü Seçici Kurul üyesiydi, Kimi sohbetlerimizde ‘Benim özlediğim yer yaratılmadı daha’ derdi. İspanya’nın güneşini, Ege Denizini, Yunan adalarını ve Türkiye’yi özlemekten geri kalmazdı.
Ege Denizi
Ege Denizi, o sıcak gecelerinde
uykulu yüzüme,
parçalanmış heykellerin
alnıma kondurduğu gizli öpücüklerine,
gemici dullarının göz kapaklarını
ve renkleri solmuş ikonların altınını
anımsayıveren parmak uçlarıma,
Orta Asya’da bir Roma gömütündeki
kırılgan cam eşya gibi
içimde paramparça olan damarlarıma
beni ulaştıran senin dalgalarındı…
İlk şiir kitabı 1969 yılında yayımlanan ozanın yirmiden fazla şiir kitabı var. Nordbrandt’ın şiir kitapları dışında, Türkiye ve Yunanistan anılarını anlattığı Bir Osmanlıdan Mektuplar (1978) adlı bir gezi kitabı; konusu yine Türkiye’de geçen, Finckelstein’in Kanlı Pazar Yeri adlı casus romanı; bugüne kadar yaşadığı evleri anlattığı, Periler de Birlikte Taşınıyorlar adlı bir deneme kitabı; Ankara-Bodrum arası yolculuğu düş kurarak anlatan Elektrikli Fare ve Tifanfaya adlı iki çocuk kitabı vardır. Hemen her türde ürün veren sanatçı, 1994’te ise Danimarka okurunun karşısına Türk mutfağını ve yemek kültürünü tanıtan Kadınbudu adlı yemek kitabıyla çıktı. Son yıllarda hem şiir hem roman yazan Henrik’in çok sayıda şiiri Murat Alpar’ın Türkçesiyle Türkiye’de kitap olarak yayınlandı.
Henrik Nordbrandt ‘aykırı’ bir insandı. İnce uzun boyu, küskün bakışlarıyla her an her yere uyabilir, aynı zamanda hiçbir yerin insanı değilmiş gibi dururdu topluluklarda. Onun yalnızca şiir yazarak geçinmesi, yaşamını ‘sevebileceği ve ölene kadar kalabileceği’ bir yere adaması, tam anlamıyla özgürce yaşaması; sorumlulukları ağır, geçim derdi çeken Türk ozanlarını kıskandıracak türdendi.
Son dönemlerde yılda birkaç kız Kopenhag’da evinin hemen yakınındaki Fransız Cafe’de buluşur bira içip sohbet ederdik. Bu sohbetlere kimi zaman şair Niels Hav ve roman yazarı Stig Dalager de katılırdı. 31 Ocak 2023’de yitirdiğimiz ozanın, Kopenhag’da bir kilisede yapılan törenin ardından, ailesinin isteği üzerine külleri denize serpildi. Henrik Nordbrandt üstüne kaleme aldığım yazılar üç ayrı kitabımda yer aldı. Kısa süre önce Henrik Nordbrandt’tan yaptığım iki çeviriyi aşağıda sunuyorum.
Sohbet Konusu
Acaba nasıldır
yalnızca
kendi anılarında yaşamak?
İnsan kendi
anılarında yaşamaz ki:
İnsanlar ölüyor
gün boyunca
her an, her saniye
insanlar yanı başındaki
mutluluğu hissederler.
Danimarkalılık
Danimarkalılık güzel bir şeydir
ve çok eğlencelidir!
Danimarkalıların Danimarkalılığı çok tipiktir.
bu oldukça eğlencelidir.
Danimarka ciddiyetinden bahsetmiyorum bile.
çok daha ciddi
tipik bir Danimarka tarzından söz ediyorum
bu tipik tarz onları oldukça ciddi kılar .
Genel olarak, Danimarkalılık çok tipiktir.
Danimarkalılıkla ilgili olan en tipik şey
o kadar tipiktir ki
tipik olmak Danimarkalılıktır
Ciddiyet ve eğlence
zaten yeterince tipiktir
ama Danimarkalılık kadar pek tipik değildir.
Danimarkalılık
en tipik olanıdır.
Danimarkalılık çok harika bir şeydir.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.