Bilinçli bireyi tanımlayan kimi özellikler

Geçen haftasonu Hamburg’daydım. Şehir merkezindeki bir duvarda Albert Einstein’in bir sözü ilgimi çekti.

1937 yılında, Emek gazetesin bir sayısında ‘açlık’ konusunda Halfdan Rasmussen şöyle yamaktadır:

1930 yılında başladı yaşamı. Bir haziran günü Abenra kentinde, yoksul bir ana babanın oğlu olarak doğdu.

1960, Danimarka’da lirik şiirin en yüksek noktaya vardığı yıldı

Bir duvarı aşmaya çalışan kaçak, birden duvardaki deliklerle çatlaklıklar arasında tutunabileceği taşları farkederek onu kolayca aşar. Kalundborg kentinde doğan Marianne Larsen’in sanat anlayışı böyle betimlenebilir.

Kopenhag’da ya da Danimarka’nın öteki büyük kentlerinin merkezlerindeki arka sokaklara akşamın karanlığı çökünce, hayat kadınları da sokak köşelerinde müşterilerini beklemeye başlar.

Türkçe dilinde daha önce şiirleri kitap olarak yayımlanmış, başta Nazım Hikmet ve Orhan Veli olmak üzere Türk şiirine gösterdiği ilgiyle bilinen Henrik Nordbrandt, çok iyi derecede Türkçe konuşur.

Geçen hafta Bodrum’daydım. Aslında yıllardan beri merak edip durduğum Bodrum’a, neden bu kadar geç gittiğimin geçerli bir yanıtı yok. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in önce sürgün, sonra da gönüllü olarak yaşadığı Bodrum’u ilk kez gördüm.

Danimarka’da sanatın her alanında Türk sanatçılarının olması beni hep mutlu etmiştir biraz da gururlandırmıştır.